Kadınlar niye seçilmiyor?
KIZLIK SOYADI MESELESİ
Bu arada güzel bir haber geldi Anayasa Mahkemesi'nden. Evli kadının, evlilik öncesi soyadını tek başına kullanabileceğine karar verdi. Kimileri için anlamsız veya gereksiz gelebilir ama biz kadınlar için önemli bir konu bu. Evlilikle birlikte kimliğinizi kaybediyorsunuz çünkü. O yaşa kadar var olan kişi bir anda yok oluyor ve bambaşka bir soyadı alıyor. Bununla da kalmıyor. Aile kütüğünden siliniyor ve evlendiği adamın kütüğüne gidiyor. Eğer boşanırsa oradan da postalanıyor. Kötü bir tabir belki ama resmen öyle. Bütün bunların yanı sıra eğer kadın meslek sahibi biriyse bu soyadı değişikliği onun kariyerine de yansıyor. Eskiden kadın evlenince kocasının soyadını almak mecburiyetindeydi. Kadınların başvurusu üzerine iki soyadını da kullanma değişikliği yapıldı. Böylece birdenbire iki soyadlı kadınlar çoğaldı. İstanbul Barosu'na bağlı avukat olarak çalışan bir kadın, 2005 yılında evlendikten sonra evlilik öncesindeki soyadını kullanmaya devam etti. Yurtdışına çıkış işlemleri nedeniyle nüfus müdürlüğüne başvurarak evlilik öncesi soyadı ve evlilik soyadını beraber içeren kimlik belgesi alan kadın avukat, diğer resmi işlemlerini evlilik öncesi soyadı ile yapmaya devam etti.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Bu duruma bağlı olarak yaşadığı zorluklar nedeniyle evlilik öncesi soyadının kullanılmasına izin verilmesi talebiyle dava açan başvurucunun açtığı davalar reddedilince Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunarak, hak ihlalinin tespitini istedi. Evlilik öncesi soyadını kullanmak isteyen bir avukatın bireysel başvurusunu kabul edilebilir bulan Anayasa Mahkemesi, kocanın soyadını kullanma zorunluluğunun Anayasa'nın "kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı" başlığını taşıyan 17. maddesinde tanımlanan manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkına yönelik bir müdahale oluşturduğuna hükmetti. Özel yaşama saygı hakkı alt kategorisinde geçen "özel yaşam" kavramının AİHM tarafından oldukça geniş yorumlandığının belirtildiği kararda, bu kavrama ilişkin tüketici bir tanım yapmaktan özellikle kaçınıldığı vurgulandı. Bir kişiyi diğerlerinden ayıran ve onu bireyselleştiren niteliklerin hukuken tanınması ve bu unsurların güvence altına alınmasının son derece önemli olduğunun belirtildiği kararda, AİHM kararlarına atıfta bulunuldu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.