Birbirinize sahip olmayın!
KADINLAR VE ERKEKLER
Peki erkekler sevdikleri kadınlar için alışkanlıkları veya sevdikleri veya kendilerinden vazgeçiyorlar mı? Yapmadıklarını söylemek yanlış olmaz. Çoğu vazgeçmiyor çünkü. Vazgeçmiyorlar çünkü kadınlardan da böyle bir talep gelmiyor. Gelse de erkek bu tercihi aile veya zevklerinden yana kullanıyor. Tabii burada doğru davranış sergileyen erkekler. Kimse, kimse için hiçbir şeyden vazgeçmemeli. Ama kimse de kimseyi bir tercih yapma pozisyonunda bırakmamalı. Galiba buradaki sorun kadının sahiplenme duygusundan kaynaklanıyor. Genelde erkeklerin sahiplenmeyi istediğini zannederiz ama hem erkeklerinin kendilerine sahip olmasını hem de kendilerinin onlara sahip olmasını isteyen kadın sayısı daha fazla. Ya da erkekler tek taraflı sahip olmayı seviyor. Kendileri kadınlara sahip olsun ama kadınlar kendilerine asla! Yani erkekler bir kadının sahipliği altında yaşamak istemiyor. Aslında kadınlar da bunu istememeli. Kadının yanlışı bu belki de. Çünkü "Sahiplik", kişisel özgürlüklerden taviz demek. Kadınlar sahip olunduğunda bu tavizi seve seve veriyorlar ya da vermiş gibi görünüyorlar ama aynı tavizi karşısındakinden göremedikleri için kendilerini kandırılmış hissediyorlar. Ve bunun acısını çıkarmaya çalışıyorlar. "Ben senin için neler yaptım ama sen hiçbir şey yapmadın!"
BOŞ ALAN BIRAKMAK
Zeliha Sunal'ın bulduğu çözüm: "Birbirine boş alan bırakmak, nefes alma hakkı ve zamanı tanımak." 27 yıllık evliliğinin başarısını da buna bağlıyor. Birbirlerine güveniyorlar. Evliler ama çoğu kişi eşini tanımıyor! Aynı sahneyi paylaşmalarına rağmen görünmez olabiliyorlar. İlişki uzmanlarının da önerileri de bu aslında. Sağlıklı bir ilişkinin birinci ve en önemli kuralı, güven olmalı. Kıssadan hisse kadınlara önerimiz: sahiplenme ve sahiplenilme! Birbirinizi sahiplenmeyin birbirinize dahil olun. Dahillik; biz bir yaşam duruşunda ortağız, biz bir elmanın iki yarısı değil, bir sepetteki iki elmayız ama aynı sepetteyiz, demek. Paralel bir düzlemdeyiz, birbirimize değmiyoruz, aynı yere bakıyoruz, hayat olgularını beraber yaşıyoruz ama senin ve benim bireysel tepkilerimiz var. Her zaman aynı tepkileri vermemiz mümkün değil, zorunda da değiliz, birbirimizin tepkilerine saygı göstermek zorundayız, demek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.