• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
SEDA KAYA GÜLER

Kadınların siyasi mücadelesi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.06.2014, 00:00

Dünden devam. Kadınların kurduğu "Kadınlar Halk Fırkası"na devlet katında ilk tepki İstanbul Valisi Ali Haydar Bey'den geldi. Vali, Vilayete teslim edilen KHF'nin Kuruluş Beyannamesi, program ve nizamnamesini henüz okunmadığını ancak böyle bir hareketin eğitim meselesi olduğunu belirtiyor. Diğer tepkilerde de daha çok partinin adının "kadınlar" olmasına değiniliyor ve adının "Halk Fıkrası" olarak değiştirilmesi öneriliyor. Kadınlar adına ikinci başkan Nimet Rumeyde, fırkanın gizli bir maksadı olmadığını belirterek, "Maksadımız açık bir şekilde erkeklerle birlikte memleketin yükselmesi ve ilerlemesi için bütün sahalarda kadınların örgütlü ve programlı bir şekilde çalışmasıdır" diyor. Ve siyasi akımlar peşinde koşmadıklarını, kadın hakları için çalışacaklarını vurguluyor. Hükümetten kuruluş iznini beklemeden de çalışmalara başlıyorlar. Üzerinde durdukları esas konu eğitim. İlk hedef de bir "terbiye ve marif kongresi" toplamak.

KADINLARA YASAK
Bu arada Ankara'da da gelişmeler yaşanıyor. Medeni kanun çalışmalarına başlanıyor ve "Aile Hukuku Kararnamesi"nin yeniden düzenlenmesi isteniyor. KHF harekete geçerek kararname üzerinde etkili olabilmek, örneğin "çok eşliliğin" kaldırılmasını sağlamak için kadınlara çağrı yapılıyor ve bir konferans düzenleniyor. Görüldüğü gibi kadınlar son derece aktif ve mücadeleci. Ama devlet onların bu mücadelesinden dolayı kızgın. Kadınlar Halk Fırkası kurucularının hükümetten beklediği yanıt, başvurudan tam sekiz ay sonra geliyor. KHF programı "bazı düşünceler" nedeniyle hükümetçe onaylanmadığı ve fırkanın kuruluşuna izin verilmediği belirtiliyor. Bu, "bazı düşünceler"in neyi kapsadığı tam olarak öğrenilemiyor ama görülüyor ki hükümet, siyasi haklarını kazanmamış kadınların parti kurmasına izin vermiyor. Bütün bu gelişmeleri Atatürk de yakından takip etmekteydi. Hatta Latife Hanım da. Mustafa Kemal de kadınlarla erkeklerin eşit haklar içinde olmasını ve kadınların Meclis'te olmasını istiyordu, Latife Hanım da. Ne var ki 1923'te yapılan seçimlerde kadınlar dışlanmıştı. Ama erkek seçmenler bazı illerde Latife Hanım'ın da bulunduğu öncü kadınlara aday olmadıkları halde oy vermişti.

KADINLARA OY
İleri gazetesi İzmirlilerin Latife Hanım ve Halide Edip'e oy verdiğini, okurlarına her iki kadının da resimlerini koyarak duyurdu. Sadece İzmir'de değil Konya'da da 39 oy almış Latife Hanım. Atatürk'ün isteğiyle Konya Belediye Başkanlığı'na telgraf çekerek Konyalılara teşekkür etmiş. Kadınların oy hakkı epey sonra gerçekleşti. 3 Nisan 1930'da Belediye Kanunu'nun kabul edilmesiyle önce kadınların belediye seçimlerinde seçme ve aday olma hakkı tanındı. 1933'te Köy Kanunu'nun 20. maddesinin değiştirilmesiyle köy muhtar ve heyetlerine seçilmelerinin önü açıldı. 1934 yılında ise Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekilinin sunduğu yasa önerisi kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkını da içeriyordu. Öneri, 5 Aralık 1934'te Meclis'te görüşüldü. Yapılan oylamada, 317 üyeli Meclis'te, oylamaya katılan 258 milletvekilinin tamamının oyuyla değişiklik önerisi kabul edildi. Anayasanın 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek her kadına 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkı verildi. Yasanın çıkmasının ardından 7 Aralık 1934'te, Türk Kadınlar Birliği İstanbul'da Beyazıt Meydanı'nda büyük bir kutlama mitingi ve Beyazıt'tan Taksim'e bir yürüyüş düzenledi. Bugün nasıl kimi aktivist kadınlar kadın hakları için mücadele ediyorsa o yıllarda da kadınlar aynı mücadeleyi verdi.

Bu bilgiler ve daha fazlası Yaprak Zihinoğlu'nun 'Kadınsız İnkilap' adlı kitabında.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.