İtibar konusu kişi ve kurumlar için en önemli bir değer. İtibarın yitirilmesi durumunda, sahip olduğumuz para, mal ve mülkler iskambil kâğıdından kuleler gibi dağılıp, çöküveriyorlar.
Yitirilen itibarın ise yeniden kazanılması, uzun ve çok zorlu bir süreç gerektiriyor.
Öyle bir şey ki bu itibar, zor elde ediyorsunuz, yıllarınızı ona veriyorsunuz ve sonra bir bakıyorsunuz kaçıp gidivermiş.
İtibar kaybının nereye varacağını ise, düşünmek bile istemezsiniz sanırım.
Aslında insana yatırım yapmanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Çünkü itibarı kazandıran da, kaybettiren de sonuçta insanlar...
İtibar yönetimi artık günlük hayatımızın "zorunlu" bir parçası.
Hani derler ya "Yağmurlu havada su bile vermiyorlar" diye, itibar konusu için de durum böyle.
İtibarınız yoksa zedelenmişse sorunlar yumağının girdabında boğuluyorsa ne işimizi yönetebiliriz ne de yaşamımızı.
Bu köşede itibar yönetiminin önemi konusunda daha önce yazılar yazdım.
Son günlerde gündemde olan milli futbolcumuz Arda Turan ve sanatçı Mustafa Ceceli'nin yaşadığı sıkıntılar itibar yönetimin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
EMEK, ÇABA VE DİSİPLİN
Futbol ile genç yaşta tanışan Turan, on iki yaşındayken Galatasaray'ın alt yapısında forma giymeye başladı.
Galatasaray'ın PAF takımında dört yıl boyunca forma giyen futbolcu, Türkiye Milli Takımı ile de genç yaşta tanıştı.
Futbol hayatını İspanya'nın Barcelona kulübünde sürdürmektedir.
Bayrampaşa'da başladığı futbol kariyerinde basamakları hızla çıkan Arda adeta milli gururumuz olmuştur.
Bütün çocukların hayallerini süslemiş bir gün "Arda Turan" olmanın hayallerini kurmuşlardır. Bu kadar büyük başarının ardında büyük bir emek çaba ve disiplin yatmaktadır.
Gelin görün ki milli gururumuz, yıllarca emekle çabayla uğraşarak zirveye taşıdığı kariyerini öfke kontrolünü doğru şekilde yönetemediği için milli takım kampından kovuluyor.
İMAJ YERLE BİR OLUYOR
Mustafa Ceceli; genç yaşına büyük başarılar sığdırmış.
Bakımlı yakışıklı duruşu ile tavrı ile herkesin beğenisini kazanmakta.
Özellikle muhafazakâr kesimin parlayan yıldızı.
Umreye gidiyor, ezan, ilahi okuyor.
Ama gelin görün ki bu toplumun gelenek ve görenekleri ile uyuşmayan tavırlarda açıklamalarda bulunuyor.
Boşandığının ertesi günü sosyal medya hesabından sosyetik güzel sevgilisi ile samimi şekilde paylaşımda bulunuyor.
Haftaya da evleneceğini ilan ediyor.
Bugüne kadar oluşturmuş olduğu muhafazakâr dini konulara duyarlı imaj bir anda yerle bir oluyor.
Algı yönetiminde, hayatta ve iş yaşamında içinde yaşadığın toplumun değerlerini içselleştiren ön planda tutan başarılı olmaktadır.
Algılamayı yönetebilmek için toplumun değerler sistemiyle kesinlikle çatışmamak gerekir.
Son söz; Öyle ise itibarınızı yönetmekten daha önemli bir işiniz var mı?