Ülkemiz ve Ortadoğu’daki algı operasyonları ve Katar krizi
Bugün ulusal uluslarası ve ekonomi konularında son günlerde yaşananları, gündemi arka planlarını ve ekonomik amaçlarını yazdım.
Bunu için Ortadoğu'da ve ülkemizde yapılan algı operasyonlarının neden ve sonuçlarına algı yönetimi konusunda yazılar yazan, işin ekonomik boyutuna bir iktisatçı, ekonomist gözüyle baktım. Ülkemizde son yıllarda her konuda oynanan oyunların iç yüzünü bilmeliyiz. Bu oyunları bozmanın tek yolu oynanan oyunların ardındaki gerçekleri görebilmek algı operasyonlarına alet olmamaktır.
Şimdi dünyanın, Ortadoğu'yu yapılan algı operasyonları ile yönetilip kaynakların nasıl kullanıldığını görelim. Dünyanın en çok tüketen ülkesi ve borcu milli gelirinden fazla bir ülke olan ABD'nin yıllık 18,5 trilyon dolarlık milli gelirine karşın özel sektör hariç 19,9 trilyon dolar borcu vardır.
Böyle bir ekonomiyi bütün Ortadoğu'nun kaynaklarını elindeki askeri ve istihbarı güçleri kullanarak algı yönetimi yaparak şekillendiriyorsun.
TEK NEDEN EKONOMİ
Bütün bunların arkasında yatan tek gerçek ekonomidir.
Son günlerde yaşanan Katar krizinin arkasındaki gerçeğin de Amerika'nın teröre destek olmakla suçladığı Katar'la 12 milyar dolarlık silah satış anlaşması olduğu ortaya çıktı. Üstüne üstlük ortak tatbikat için iki savaş gemisini körfeze gönderdi.
Peki Katar'ın teröre destek vermekle suçlandığı bugünlerde neden o uçakların teslim anlaşması imzalandı? Acaba uçaklar için ödenecek 12 milyar dolar mı Amerika'nın fikrini değiştirdi?
Katar, krizle birlikte İran ve Suudi bloku arasında salınırken, Türkiye çok yönlü hamlelerin saldırısına maruz kalmaktadır.
Türkiye krizde çok ilkeli bir duruş sergilemiş birilerinin ekonomik çıkarlarına algı operasyonlarına alet olmamıştır. Tarihi büyük devlet olmanın sorumluluğuyla hareket etmiştir.
Türkiye ekonomisi bütün bu saldırılara rağmen büyümeye gelişmeye devam etmektedir.
Buradan bir ekonomist olarak yatırımcılara işadamlarına tüyo vereyim. Ekonominin barometresi borsadır. Borsa tarihi zirveleri kırmış yeni zirveleri zorlamaktadır.
Geçen bir haftada borsaya yabancı para girişi 1 milyar dolar olmuştur. Kimse gelecek görmediği, kazanacağını düşünmediği bir yere para yatırmaz. Hele bu yabancılarsa su bile koklatmazlar.
Bu gelişmeler ve büyüme batılıları ve dış güçleri korkutmaktadır.
TÜRKİYE-ORTADOĞU İLİŞKİSİ
Batının korkulu rüyası gerçekten Türkiye'nin Ortadoğu ile daha yakın ilişkiler kurması, o bölgeyi kontrol etmesi, onun bazı köşelerine yerleşmesidir.
Daha önce bu maksatla yedi düvel bir araya gelip Türkiye'yi Ortadoğu'dan sökmüştü. Şimdi de Türkiye Ortadoğu'da biraz kımıldayınca yine aynı kuvvetler bir araya geldi ve bu defa daha da beter işler yaparak Ortadoğu'yu Türkiye'ye kapattı. Bu durumda geriye o hayati soru kalıyor: Türkiye bundan sonra ne yapmalıdır?
Üç noktayı işaret edip bir cevap vereyim...
Birincisi Kürt bölgesini bir avantaja dönüştürmektir.
İki, bunu ve daha birçok şeyi yapmanın yeni bir yolu var:
Batıyla barışmak.
Üçüncüsü, Ortadoğu devletleriyle yeni bir düzen ve anlayış içinde ilişki kurmaktır.
Son söz: "Fizikteki kuralı biliyoruz: dengenin kurulması için üç dayanak noktası gereklidir!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.