Türk basın tarihinde yeniliklerin öncüsü olan Yeni Asır Gazetesi 123. yılını kutlamaktadır. Yeni Asır Gazetesi, İzmir ve Ege'nin şimdi de tüm Türkiye'nin sesi, soluğu ve gücü olmaya devam etmektedir. Yeni Asır insan ömrünü aşan koskoca bir tarihi içinde barındıran, öncü ve yenilikçi olma özelliğini her daim devam ettirmektedir. Yeni Asır, gazetecilikte ve sosyal hayatta ilklerin irfan yuvasıdır. Asır adıyla Selanik'te 123 yıl önce yayına başlayan gazete, Türkiye'nin yaşayan en eski gazetesi unvanına sahiptir.
Kolay değil öyle üç asıra tanıklık etmek, 123. yılını kutlamak. Bugün nice büyük devasa şirketler yok olup gitmişlerdir.
Şimdi adını bile hatırlamıyorsunuz. Ama Yeni Asır ülkemizin ve kendisinin içinden geçtiği badireler ve yaşadığı bütün sıkıntılara rağmen dimdik ayaktadır. Bunun arkasında büyük bir emek çaba ve kurum kültürü kurumsallaşma vardır. Asıl önemli olan nokta da budur.
Marka olmak lider olmak demektir.
Yeniliklerin öncüsü olacaksınız değişen gelişen dünyada gelişmeleri takip edecek kendinizi yenileyeceksiniz. Yeni Asır, gazetecilik dilinden baskı tekniklerine kadar her konuda lider olmuştur.
Marka olmak öncelikle firma ve kurum olarak marka olmak gerekir. Markalar değer yaklaşım ve sistemlerimizin kısacası "sizin" bir görüntünüzdür. Markalaşma dinamik bir süreçtir. Bir hayat tarzı yaşam felsefesi sunarak markalaşırsınız.
Yeni Asır bir hayat tarzı sunmuş, İzmir'in Ege'nin havası suyu okulu olmuştur.
Bugün, Türk basınının güçlü kalemleri ve yöneticilerinin önemli bir kısmı Yeni Asır okulu mezunudur.
Dünyaca ünlü marka danısmanı BJ Cunningham söyle demektedir: "Marka, ürünün kendini tüketiciye ifade ediş seklidir ve başarılı bir marka yaratmanın tek yolu tüketiciyi okuyucuyu yanıltmamaktır." "En eski" olmasına karşın, basında devrim olarak adlandırılabilecek yeniliklerin hemen tümünü de Yeni Asır imza attı. Adına "Yeni" kelimesini eklediği günden itibaren başlığını Latin harfleriyle de yayınladı ve bunu yapan ilk Türk gazetesi oldu, hem de harf devriminden 20 yıl önce...
Böyle asırlık marka kurumda çalışmak çok büyük şans, aynı zaman sorumluluğu da fazladır. Bu kurumları yönetmek, liderliği devam ettirmek üst düzey kadrolara büyük sorumluluk yüklemektedir.
