Bilgi yönetimi ve e-devletleşme sürecinde Türkiye
Bilgi tarih boyunca "güç" olarak algılanan bir kavram olmuştur.
Bunun sebebi ise bilginin yaşamın temeline yerleşmiş olmasıdır. Yani insanlık, yaşamını bilgiye borçludur. Bilgiyi edinme ve aktarma, insanı insan yapan hatta yaşamının devam etmesini sağlayan en belirgin özellikleridir. Bilgi insanların, örgütlerin ve devletlerin sahip olabilecekleri en stratejik kaynaktır. Çünkü bilgi rekabet avantajı sağlayan en önemli güçtür.
İnsanlık tarihine bir göz atıldığında toplumsal gelişmenin çeşitli etkenlerle birlikte, farklı dönemlerde farklı özelliklerle ve hızla gerçekleştiği belirtilebilir. 1950'lerden sonraki teknolojik gelişmeler "bütün insanlık tarihindeki teknik oluşların hepsinden fazladır ve hızlıdır. Bilişim teknolojileri, bilgi toplumu, e-devlet, e-yurttaş, e-ekonomi, e-siyaset, e-ticaret gibi daha çoğaltılabilecek birçok kavram bireyi kuşatma altına almıştır. Her nasıl sanayi devrimi 1765'de James Watt'ın buhar makinalarını bulmasıyla başlamışsa, bilgi toplumuna geçişi de bilgi sistemleri ve teknolojilerin temelindeki bilgisayarlar geçekleştirmiştir.
İŞBİRLİĞİ VE YARATICILIK
Değişime ayak uydurabilmek ve değişimi yönetebilmek bilgiye sahip olmak ve bilgiyi yönetmekle eşdeğerdir.
Bilgi Yönetimi, bir firmanın çalışanlarının know-how uygulamalarından elde edilen değer sürecidir. Şirketler bilgiyi yaratmalı, edinmeli, transfer etmeli ve yeni görüşler doğrultusunda davranışlarını değiştirmelidir.
21. Yüzyılın başarılı şirketlerinin işlerindeki başarıda dayandıkları en önemli unsurlar işbirliği ve yaratıcılık olacaktır.
Gelecekte bilgi yönetimi her şeyin başı olacak; yöneticiler organizasyonel iş birliğini, yaratıcılığı, yenilikçiliği yaratacak ortamlar oluşturarak birer orkestra şefi görevi üstlenecekler. Bilgi toplumu olanakları sayesinde, küçük yerleşim yerlerinde üretilen değerler küresel metropollere kolaylıkla aktarılmakta, her anlamda büyük bir küresel etkileşim yaşanmaktadır.
Bir firmanın öz kaynakları ve sermayesi nedir diye sorulduğunda, ilk akla gelenler nakit parası, binası, arsası, ekipmanı olur.... Ancak aslında en önemli sermaye, firmanın kendi iş alanındaki bilgi birikimi ve bu kaynağı kullanış şeklidir.
Bugünkü iş dünyasında olacak değişikliğin temel etkeni, hiç şüphesiz ki internetin sağladığı elektronik iş (e-busines) ortamıdır.
Yeni ekonominin rekabetçi yapısında ayakta kalabilmek için e-iş'in bize sunduğu olanakları iyi değerlendirmemiz gerekir.
Yeni ekonomik düzenin temel özelliklerinin karlılık, verimlilik, global rekabet gücü, hızlı karar verebilme yeteneği, uygulamadaki başarı ve çeviklik olduğu artık su götürmez bir gerçektir.
MÜŞTERİ TALEBİ ÖN PLANDA
Günümüzde iş ortaklıkları ve müşteri talepleri ön plana çıktı, yani iş yaşamında oyunun kuralları değişti. Artık şirketler çevik davranmak ve 7/24 hizmet vermek zorundadır.
Şirketleri rakiplerinden ayıran ve öne çıkaran faktörlerden biri, eldeki verinin yönetimi ve korunmasıdır. Şirketlerin neden "bilgi yönetimi" ne önem verdiklerinin nedenlerini şöyle özetleyebiliriz: Kişiselleşme, hız, küreselleşme, bilgisayar ve iletişim teknolojileri ve yapıdır.
Türkiye'de varolan kültür ile ithal teknoloji arasında bir kopukluk kalmış ve teknolojiyi üretmenin ön koşulları yaratılmamıştır. Ancak, gerek son dönemlerdeki hükümet politikaları, gerekse hem özel sektörün hem de kamu sektörünün -küresel etkileşimlerinde katkısıyla- konuya oldukça önem verdikleri ve bilgi toplumunun gerektirdiği donanımlara sahip olmak için önemli çabalar harcadıkları gözlemlenmektedir.
Son söz: Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. - Hz. Ali (ra)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.