Türkiye devlet geleneklerine yakışır bir şekilde, demokratik bir seçimi şölen havasında gerçekleştirdi.
Seçimin ülkemize, demokrasimize hayırlı olmasını diliyorum. Seçim belirsizlik demektir, seçimin tamamlanmasıyla belirsizlikte ortadan kalkmıştır. Çünkü ekonomi ve para piyasaları belirsizliği sevmez. Önümüzde 4,5 yıl seçimsiz uzun bir zaman dilimi bulunuyor. Ülkemizin bugünden itibaren ana gündem maddesi ekonomi olmalıdır. Ne kadar çok üretirsek, o kadar çok ihracat yaparız. Yeni yatırımlara girişiriz. İstihdam sağlarız.
FAİZLER DÜŞÜYOR
Ekonomi yönetimi son dönemde yaptığı açıklamalarda, cari açığın küçüleceğini, enflasyon ve faizlerin düşeceğini, katma değeri yüksek alanlarda üretime öncelik verileceğini ve yeni vergi düzenlemelerine gidileceğini ifade ediyor. Sigorta prim teşvik sistemi devam edecek, belli sürelerle vergi, prim ve ücret desteği sağlanacaktır. Bu konuda ciddi çalışmaların yapıldığını duymaktayız.
İhracat ve turizm gelirlerimiz arttıkça cari açık gerileyecektir. Bu normaldir.
Nitekim 2018 yılında cari açık 27,6 milyar dolara kadar inmiştir. Bu rakam GSMH'nın %3,6'sı kadardır. Oysa revize edilen programda cari açık beklentisi 36 milyar dolardır. Ekonomi yönetimi cari açığın bu yılın ilk aylarından itibaren daha da gerileyeceğini ve 20 milyar dolara kadar düşeceğini tahmin etmektedir.
TİCARET SAVAŞLARI
Önümüzdeki dönemde son iki çeyrekte (tahminen) gördüğümüz daralmayı geride bırakacağız. Türkiye yalnız iç gelişmelerden değil belki de daha fazla dışarıdaki gelişmelerden etkilenen bir ülkedir. Bunların başında yeni korumacılık önlemleri ve ticaret savaşları gelmektedir. Türkiye güçlü ekonomik yapısıyla 2023 hedeflerine durmadan yürüyecektir. Son söz; seçimden sonra piyasaların önü açılacak, kesintisiz icraat dönemi başlayacaktır.