Gereği yapıldı
İkincisinde lig sınavı var. Üç gün sonra Trabzon'da zor bir maça çıkacaksın. Yıpranma düzeyini en aza getirmek, tempoyu düşürüp yorulmamak, oyuncuları korumak ve hedefe gitmek de anlaşılabilir. Fransızlar;
"İyi biten her şey iyidir" diyor. Fenerbahçe de 2013'deki yarı final sonrasında, ilk kez Avrupa Kupaları'nda çeyrek finale ismini yazdırdı. Nisan ayına maç taşıdı.
Heyecanı bitirmedi, ülkedeki milli heyecanı da sıcak tuttu.
Gereksiz riske girmedi
İsmail Kartal, Fred'i ilk on birde seçerek maç temposunu tekrar kazanmasının peşinde. Kent'i oynatırken hem Tadic'i dinlendiriyor, hem oyuncusuna alan yaratıyor.
Batshuayi milli takım kadrosunda ismini okudu ve ülkesinin takımına karşı oynuyor.
Ama takım aynı sinerjide olmayınca, bir anda hepsinin enerjisi azaldı. Djiku ve Osterwolde hariç. Bu ikili hem kalesini savundu, hem yaraları sardı. Sonu Atina'da bitecek yolculuk için yeni bir bilet istedi Fenerbahçe.
Sezon başının coşkusundan çok az uzaktalar. Fred'in sorumluluk alması, Symanski'nin güven kazanması, İrfan Can Kahveci'nin liderliği ve Tadic'in damaklarda bıraktığı tada da az kaldı. Dediğimiz gibi, normal bir maç değildi. Çeyrek finalin kapısı çalınırken, öne koşup risk almak da gereksiz olabilirdi. Yorulmak yerine, bekleyip, yolculuğa devam etmek önemliydi.
Duygularla bakılacak 90 dakika değil yani. Sonuçta "gereği" yapıldı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.