Hafta içindeki hezimet sonrasında Kadıköy'de krize girmek için bıçak sırtında yürüyen bir maçtı.
Fenerbahçe taraftarı kalbine tüm içtenliğiyle açtı oyuncularına. Onlar da ilk saniyeden itibaren baskıyı başlattılar. İrfan Can Kahveci'ydi bu kez liderleri. Fred'in sahada olması bile iyimserlik rüzgarını estirdi statta. Taraftarın rahatlaması, endişelerinden arınması için yeterli oldu bu fotoğraf. Sivasspor da planlarını yapmıştı.
Baskıdan hiç vazgeçmeden, ağacı ne kadar sallayıp, ne kadar meyve toplarız diye oynadılar. Üstünlük Fenerbahçe'de olsa da, skor olarak öne geçseler de, gecenin hikayesinde sürpriz son olabilirdi. Fred ne kadar "bilge" ise sahada, Crespo, yanına iki stoperi (Samet, Jayden) alarak, "İşleri daha ne kadar zora sokarız" paragrafına geçtiler. Düşünün Samet iki uzun topta Crespo'yu nişanladı. Samet'in üstündeki baskı, "hata yaparım" tedirginliği, Sivasspor'un da gizli değil "aleni" silahı oldu.
Formayı taşımak farklı
İsmail Yüksek'in mecburi değişiklik ile sahaya girmesi, duruma "sihirli değnek" etkisi yaptı. Temposu, oyun aklı ve sezgisi ile orta saha dengesi hemen Fenerbahçe'ye döndü. Gücü biten Fred'in kenara alınması da doğru karardı. Üçüncü gol enteresan. Yardımcı Dzeko'nun vuruşunun çizgiyi geçtiğin fark edemedi. Aksiyonlar, İrfan Can ile golü getirdi. Bana göre Fred'in boş kaleye vuramadığı topu tamamlayan İrfan ofsayttı. VAR'dakiler ellerini ovuşturmuşlardır muhtemelen ama, kamera açısı o kadar netti ki, golü Dzeko'ya çevirdiler. Maçın bir başka mesajı;
İsmail neden yedek başladığını, Batshuayi ve Cengiz de neden oyuna alınmadıklarını düşünecekler. Perşembe akşamına geri dönecekler ve formayı giymek ile taşımak arasındaki farkı öğrenecekler
