HEDEF AYNI, GİDİŞAT FARKLI

Farklı süreçler ve sorunlar yaşayan ekiplerin aynı hedefe tutunup çaba gösterişlerini izliyoruz. Beşiktaş son 7 haftada 8 gol yerken, F.Bahçe kalesinde 1 gol gördü. Ancak Kartal rakibinden bir adım önde. Ancak bu tablonun da bir yanıtı var elbet
Süper Lig'in ilk üç sırası şaşırtıcı gelmeyebilir. Hatta bu sıralamanın haftalara göre değişkenlik göstermesi de normal sayılabilir. Ve son 7 haftalık zaman dilimine bakıldığında ilk ikinin (Yani Beşiktaş ve F.Bahçe'nin) benzer bir süreç yaşadığı da söylenebilir. Yani ikisi de 7'de 6 yaptı. Kayıp hanesindeki bir rakamınının açılımında ise Beşiktaş adına mağlubiyeti, F.Bahçe adına ise beraberliği görürsünüz. Tuhaf olan Beşiktaş'ın F.Bahçe'yi bu süreçte geçmiş olması. Üstelik savunma analizleri incelendiğinde ise Beşiktaş'ın 7 haftada 8 gol, F.Bahçe'nin ise 7 haftada sadece 1 gol yediği gerçeği ile karşılaşırsınız. Sanırım futbolun yıllardır dünyanın en ilginç ve en eğlenceli oyunlarından biri olmasının sebepleri bunun gibi ilginç rakamların varlığı. Farklı süreçler ve sorunlar yaşayan ekiplerin aynı hedefe tutunup çaba göstermeleri. Yalnız bu farklı tabloların da net yanıtları var elbet. Wachowski Kardeşler'in yönettiği Matrix Reloaded filmindeki o replik gibi yani. "Hiçbir şey, rastlantı sonucu olmaz."

Her iki takımın da orta saha ve hücum hattındaki verimliliğinin 7 maçta elde edilen 6 galibiyette büyük payı olduğu kesin. Kırılma noktaları ise savunmada. F.Bahçe'nin Egemen-Alves ikilisinde bulduğu istikrarı Beşiktaş'ın Atınç, Pedro Franco ve Ersan ile yakalayamadı. Tam da bu yüzden devre arasında alınan ve sakatlanan Milosevic'i de dahil ettiğinizde Beşiktaş'ın defansın ortasındaki sıkıntısı 7 haftada 8 gole denk geliyor.

Yine iki ekibin kadro açısından en kalabalık bölgesi olan orta sahasında da savunmayı zorlayıcı detayların olduğu da eklenebilir. F.Bahçe'de bu bölgenin kilit ismi Mehmet Topal. Beşiktaş'ta ise Atiba ve Veli. Bu oyuncular dışındakilerin daha çok hücumu destekleyen isimler olması zaman zaman gerilime neden olabiliyor. İşte bu yüzden F.Bahçe G.Antep'te 5 gol atarken attığı kadarını da yeme tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyor. Diego ile Emre'nin beraber oynaması halinde pozisyon verme riski çoğalabiliyor. Diego-Selçuk değişikliğinin daha tutarlı bir takım yaratmasının sebebi bu. Hatta G.Saray'da Selçuk-Sneijder ortaklığının da aynı tip sorunlara yol açtığını gözlemliyoruz. Selçuk'un savunma tarafının zayıf olması nedeniyle Melo'dan sonra takımın en çok kart gören oyuncusu konumuna gelmesi bu yüzden. Beşiktaş'ta ise orta saha pürüz yaşandığı vakit klişeleşmiş değişimlerle kotarılıyor. Kötü gidişatta ilk akla gelen Oğuzhan-Kerim ikilisinin değişimlerde öne çıkan karakterler olduğunu gözlemliyoruz. İki oyuncunun sezon başından bu yana sadece iki maçın tamamında oynamasının sebebi bu.

Sonuç olarak takım istatistikleri ile meseleyi çözmek zor ama hücum bölgesi iyi olan üç takımın hedefe gidiş yolunda meseleyi orta saha ve savunmada başarabildikleri ile çözme ihtimalleri hayli yüksek. İyi haftalar.