Çok geriye gitmeyelim. Öyle elimizi kaşlarımızın üzerinde tutarak uzaklara da bakmayalım.
Son üç hafta yeter. Beşiktaş ve Başakşehir'in buluşmasından önceki üç haftadan bahsediyorum.
Beşiktaş 10 atmış 5 yemiş. Başakşehir ise 8 atmış 5 yemiş. Aşağı yukarı aynı görüntü. İkisinin de savunması falsolu. Hücum ettikleri sürece sorun yok. Bkz. 26. hafta. Başakşehir hücumda olmayınca Akhisar'a mağlup. Bkz. 29. hafta. Beşiktaş hücumda olmayınca Başakşehir'e mağlup. Beşiktaş'ın toplamda şampiyonluk şansı olmayan aralarında 16 puan fark bulunan beşinci Trabzon'dan daha çok gol yemiş olması da meseleyi özetliyor zaten. Yani demek ki burada ciddi bir sorun var. Buna konsantrasyon problemini de eklediğiniz vakit ilk 18 dakikadaki 3 gol şaşırtıcı durmuyor. Başakşehir'e 1 puanın yetmeyeceği ortadayken ve maça baskılı başlayacakları kaçınılmazken Beşiktaş teknik heyetinin "Ah, vah" demesi pek mantıklı değil.
Sezonun maçına göre...
Sezonun en iyi maçı olan Trabzon- Beşiktaş maçına bakarak bile bunu çözebiliriz. Trabzon son 5 maçta 4 gol yedi. Ve bu 4 golü tek bir takımdan yani Beşiktaş'tan yedi.
İkinci yarının en güçlü defansına sahip bordo-mavililere 4 gol atan Beşiktaş ancak benzer bir oyun mantalitesi ile Başakşehir mücadelesine de ortak olabilirdi. Yani hücum gücünü kullanarak. Trabzon'un istatiksel dengesini bozmalarının temel sebebi işte bu ayrıntı.
O maç sonrasında yine bu sayfada "Neticede 7 gol, yenilen goller göz alındığı çokça hatayı işaret eder. Ancak iki takımın da hatalara ve yenilen gollere karşın kazanma içgüdüsü ile oyundan kopmama gayreti kalitenin sabit kalmasını sağlıyor" demiş, kazanmanın ve iyi futbolun parametrelerini anlatmaya çalışmıştım.
Yoksa o maçtaki Beşiktaş savunmasıyla Başakşehir maçındaki savunma arasında bir fark yok.
Fakat hücumun tam tersi farklı bir skor tabelasını işaret ediyor. İşte iki resim arasındaki fark bu.
Başakşehir'in gayreti
Kim ne derse desin aradaki 7 puanın takım üzerinde bir rahatlığa sebep olduğu ortada. Fakat kazansa "Şampi..." diyebilecek takımın beraberlik halinde bile önemli bir avantaj yakalayacağı maçı böylesine kötü kaybetmesi hesap defterini yeniden açması anlamına geliyor.
Çünkü önünde bir derbi duruyor.
Yani 10 puan farktan 1 puana inebilecek kadar ince bir çizgi bu.
Tüm bunların yanında Başakşehir'in gayretini de göz ardı etmeyelim.
Beşiktaş ile birlikte sahasında yenilmeyen iki takımından biri. Ve elbette ki Cengiz. 5 gün içinde 4 gol attı. Üstelik ikisini F.Bahçe'ye, ikisini Beşiktaş'a attı. Altınordu'nun yetiştirdiği 19'luk yeteneğin ismini daha çok duyacağız. İyi haftalar...