1914... 1966... Biri Süper Lig'de 41 yılı devirmiş, diğeri 20. Siyah-beyaz, yeşil-siyah...
Altay ve Kocaelispor... Geldikleri konuma inanmak zor ama oluyor.
Futbol asla sadece futbol değil.
Gün gelip türlü engeller yolu tıkıyor.
Halbuki o marş "Sevil" diyor, "Koş" diyor, "Atıl" diyor. Ancak onca yanlışın elbet bir sonucu oluyor. Haliyle kaşkollar da naftalin kokmaya başlıyor.
Yoksa bir yükselse kararacak ay herkes biliyor. Yani kuvveti ve kudreti şen olmayı gerektiriyor. Çünkü siyaha denk düşen mazilerin ancak beyazlıklarla üstesinden geliniyor.
Namı "Büyük" olan bir takımın düşüşünün de "Büyük" olabileceğini kimse tahmin etmese de dedik ya futbol bu, bazen asla sadece futbol yetmiyor. Bu zaferin bir hikayesi var elbet. Hatta futbolcuların isimleri ve soy isimleri bile bazen durumu özetliyor.
'Akın Akın' hedefe
Yani evvela kalede Demirol'mak (Serkan) gerekiyor.
Hatta savunma ile bir Bağ (Aydın) kurmak. Kurt (Erhan) gibi bir savunmaya Çelik (Hayrullah) gibi bir sol bek şart oluyor. Savunmadan başlayıp oyunu Zengin'leştirmek (Ulaş) Yılmaz (Halil) bir orta saha ile Akın Akın (İbrahim) hedefe gitmek.
Yeri geldiğinde Deniz'leri (İhsan Furkan) aşıp, Coşkun (İbrahim Ferdi) bir ırmak misali geniş kitleleri peşinden sürüklemek.
İşte bunları yapınca rakip kim olursa olsun Yener (Hüsamettin) bu takım zaten.
Yenmekle de kalmaz Emel'ine (Muhammed) ulaşır. İşte o zaman Akyıldızlar (Abdülkadir) yükselip ışık saçar ve o marştaki gibi kararır ay. Ve Muradına (Uluç) varıp adını tarihe yazdırır. Öyle kendiliğinden de olmaz bu meseleler. Birileri ölçüp Biçer (Cüneyt) ve hedefi belirler.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
Mutluluğun resmi
İsmini sayamadığımız çok isim var biliyorum. Ve en başta Özgür Ekmekçioğlu yönetimini kutluyorum.
Görünen o ki, o "Büyük" taraftar da yanınızda. Artık bu saatten sonra denilecek şey: Semalarda semalarda parılda. Sadece Altay'dan bahsedip diğerlerini es geçmek olmaz tabii. Yeni Malatya'yı, Sivas'ı, Sakarya'yı da unutmamalı.
Aslında hepsinin gazetelere yansıyan fotoğrafları birbirine benziyor. Havaya atılan teknik direktörler, el ele tutuşup kupaya koşturan güler yüzlü portreler, ellerde kupa, yumruklar havada.
Mutluluğun resmi ancak böyle çizilir. Kucak dolusu tebrikler...