Böylesini çok gördük
93 yıl, 344 maç. En fazla 1-0 bitmiş ama (77 kez) 7-0 da var, 7-1 de. 5-4 de var, 6-2 de, 4-4 de. Sayfaları karıştır, her maç ayrı bir film karesi. Mesela Zeki Rıza Sporel'in 1926'daki dört gollük gövde gösterisi. Mesela 1991'de Şifo'nun (37. saniye), 96'da da Boliç'in (21. saniye) takımlar daha yerleşmeden fileleri görmesi. 1960'taki ilk gece maçı. Yine 1991'de yine Şifo'nun vuruşunda "Top çizgiyi geçti mi, geçmedi mi?" tartışması.
Pancu'nun kaleyi devir alışı, Koray'ın Rüştü'yü avlayışı, Bilica'nın penaltı noktasını kazışı. 2007'de Kezman'ın altın golü, 2000'de Alpay'ın küfürler yüzünden formasını sahaya bırakışı. Sergen'in 90'da 90'a vurup, Mustafa Denizli'nin 6 yabancı skandalı. Dedim ya aslında hepsi bir aksiyon filminin bir tık fazlası. Değişen skorlar, değişmeyen alışkanlıklar, en fazla da birbirinin benzeri yanlışlıklar. Öfkeyle hırsı karıştırıp kart rekoruna koşmalar.
33 KIRMIZI 239 SARI
Tribünlerin yarı yarıya olduğu dönemlerden, kendilerine ayrılan bölümlere uzanan derbi hikayeleri.
Hatta bazen rakip takım seyircisinin maça alınmamasından tek seçenek olan televizyon hatıraları. Her seferinde "Böyle derbi görülmedi" diyoruz ya hani, yalan. En fazla da böylesini görüyoruz aslında. Biri 33, diğeri 239. Bu rakamlar ne mi? Son 16 sezonda çıkan kırmızı ve sarı kart sayısı. Futbol kadar gerilimin de rol çaldığı, bazı oyuncuların rakibine kontrolsüz daldığı, centilmenliğin ise sınıfta kaldığı o kadar çok maç izledik ki. Hakem hataları, yönetici çıkışları derken öfke rövanşlarının prim yaptığı bir dizi gündem maddesi.
Görünen o ki şu video yardımcı hakem denen sistem en fazla bizim lige lazım. O zaman da şu oyunun ne güzelliği kalır bilmem. O halde gol kaçırmayan robot golcüler, zıplama seviyesi ayarlanabilen mekanik stoperler de olsun. Ne demiş Orhan Baba? "Hatasız kul olmaz. Hatamla sev beni" İşte biz bu oyunu hatasıyla sevemiyoruz bir türlü.
İSTİYORUZ Kİ...
İstiyoruz ki tuttuğumuz takım hiç yenilmesin, her sene şampiyon olsun. Takıma harcanan paralar hemen karşılığını bulup, her hafta müthiş bir futbol oynansın. Geçen hafta 744 milyon Euro'luk R. Madrid, 85.5 milyon Euro'luk Real Betis karşısında tek kale oynadı.
Ama Betis son dakikada gelip maçı 1-0 kazandı. Futbol işte böyle şey.
Bu oyunu niye sevdiğimizi unutursak sahadakinden zevk alamayız ki. Vakti zamanında bir derbide Beşiktaş, 2-0 öndeyken Baba Hakkı F.Bahçe kaptanın yanına giderek şöyle der: "Takım arkadaşlarına söyle maça asılsınlar. Bu karşılaşmanın keyfi böyle çıkmaz. O kadar insan güzel bir maç izlemeye gelmiş, siz dökülüyorsunuz. Kendinize çeki düzen verin." Görüyor musunuz nereden nereye geldik?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.