Ne sezondu ama... Şampiyonluk yarışı, Play-Off kapışması, küme düşme hattı, Avrupa'daki finaller, 1. Ligi, 2. Ligi, 3.Ligi derken üstüne İzmir'de kupa akşamı. Hem de maç öyle bir başladı ki, tribünlerdeki büyük coşku eşliğinde topu ilk dakikada kalede gördük. Batshuayi ceza alanına girer girmez affetmedi. Peşi sıra Başakşehir Serdar Gürler ve Keny'nin yetişemediği altı pastan kaçırdığı fırsat. Ardından Arda'nın akıl dolu pasında Valencia'nın aklındakini yapamayışı.
18'de yine Arda'nın sağdan içeri katedip yaptığı orta... Tempoysa tempo.
Futbolsa futbol. Ve 30'da yine Batshuayi çıktı sahneye...
EMRE'DEN RADİKAL HAMLE
Sonra Emre Belözoğlu'ndan sahalarda ender gördüğümüz radikal bir hamle geldi. Henüz 34. dakikada üç oyuncusunu kenara alıp (Serdar-Caner-Biglia) Lima, Januzaj ve Karzev'i oyuna sürdü. "Oyun kopmasın, hemencecik ortak olmalıyım" çabasıydı bu. Ama olamadı. Sadece farkın açılmasını önleyebildi. En ciddi pozisyonlar yine Fener'den geldi. Çünkü F.Bahçe ilk dakikadan son ana kadar rakibinden daha iyi mücadele etti.
HİÇ DURMADI, YORULMADI
Evet goller belki Batshuayi'den geldi ama büyük resme baktığımızda izlediğimiz bir Arda resitaliydi. Durmadı, yorulmadı, yanlış yapmadı. Takımını bir orkestra şefi gibi yönetti. Öyle paslar attı ki tribünleri ayağa kaldırdı. Bir ara taraftarlar uzun süre "Arda" diye bağırdı. Ve Jesus 90'da hem Batshuayi'yi hem Arda'yı oyundan alıp alkışlattı. Sonunda F.Bahçe hasrete nokta koyup sezonu kupayla bitirmenin mutluluğunu yaşadı.