Böyle giderse Avrupa da zor
Zor dönemlerde sadece taraftarın desteği yetmez, yöneticilerimizin de fedakar taraftarımızın bu desteğine uygun davranışlar içinde olmaları gerekir." Peki nedir bu uygun davranışlar? Öyle uzun uzadıya bir listeye gerek yok. "Doğru idare" demek yeterli sanırım. Çünkü bu doğru idarenin içerisine hepsi girer zaten.
Doğru kadro, doğru teknik yönetim, doğru transfer politikası, doğru müdahale, doğru açıklamalar gibi... Bunlardan biri eksik veya yanlış olursa idare edilebilir ancak fazlası olursa sorunlar baş gösterir.
2 yönetimli, 5 teknik direktörlü (Serdar Topraktepe ile birlikte), bol kadro dışı ve sakatlı bir sezonda mutluluğun resmini çizmek hayalcilik olur elbet. Daha 15 hafta olmasına rağmen hedefin Avrupa Kupaları'na katılmaya evrilmesi gelecek sezon hesaplarının da vakit kaybetmeden başlaması gerektiğine işaret ediyor.
TOPARLANMASI KOLAY DEĞİL
Şunu kabul edelim. Rakip kim olursa olsun, "Zor maç" gözüyle bakılan bir takıma dönüştü Beşiktaş. Toparlaması da öyle kolay gözükmüyor. Evet kısa süreli Santos rüzgarı ile bir kıpırtı oldu ama kadro yapısı maalesef umut vadetmiyor. Ne yaparsa yapsın yetmiyor. Acı olan şu. Beşiktaş gün geçtikçe sıradanlaşıyor. Leonardo Di Caprio'nun Oscar heykelciğini kaptığı Diriliş filmindeki repliği sıkıştıralım o halde araya.
"Rüzgar, güçlü kökleri olan bir ağacı yenemez." Beşiktaş'ta da bunu birilerinin birilerine hatırlatması lazım. Hazır transfer dönemi devam ederken Süleyman Seba'nın dediği o uygun davranışların yerine getirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde şampiyonluktan sonra Avrupa bile hayal olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.