Denizlispor dün Altay karşısında mutlak galip gelmesi gereken bir maç oynuyordu. Ancak maçın 85. dakikasına kadar maalesef oyuna ağırlığını koyamadı. Hatta kendi kalesinde 4-5 çok tehlikeli pozisyon verdi. Ama kalesinde devleşen bir Hüseyin vardı ki arkadaşlarına adeta "Ben gol yemeyeceğim artık, yeter ki siz atın" diyerek yaptığı muhteşem kurtarışlarla bu galibiyetin mimarlarından biri oldu. Gerçekten de Denizlispor, bu zaferi ile haftalar sonra bir galibiyetin sevincini yaşarken ikinci yarı maçları için de hiç değilse bir nefes aldı. Özer iki golde de akıllı yerde durdun, akıllı vurdun ve Denizlispor'a bu gollerinle muhteşem bir ümit oldun. İnşallah Denizlispor yönetimi transfer tahtasını açabilirse yolu açık olur. Yoksa...
PAIXAO HOVARDAYDI
Altay'a gelince. Altay takımı gerçekten 85 dakika içerisinde dengeli, oyunu kontrol eden bir oyunla Denizlispor karşısında gövde gösterisi yaptı. Yenilen ilk golde hem defansta, hem de orta sahada yapılmayan pres rakibine adeta hayat verdi. Bu birinci golün şokundan kurtulamadan ikinci golü kalelerinde görünce Altay'ın gardı düştü. Son haftalarda deplasmanlarda mağlup olmayan iyi futbol oynayan Altay'ın bu mağlubiyeti hiç de iyi olmadı. Yalnız ikinci golde hakemin avantaj kuralını uygulaması gerçekten takdire şayandı. Çünkü en büyük avantaj goldür. Hakem de bu avantajı devam ettirdi ve bu golde en az Özer kadar da bir payı oldu. Altay'da Salih muhteşem bir gol attı. Bence Birinci Lig'de değil Süper Lig'de bile son yılların en güzel, en net vuruşuydu. Altay'da dün çok hovarda bir oyuncu vardı. Kim mi? Paixao... O inanılmaz usta 2-3 tane öyle goller kaçırdı ki herhalde bu pozisyonları izledikten sonra kendisi de inanamayacaktır. Dünün özeti; kaleci Hüseyin kurtardı, Özer attı ve Denizlispor'a da hayat geldi, kaostan da kurtuldu.