Negredo'nun, alt yazılarla Al Nasr'a transferini duyuruyordu televizyonlar, Malatya maçın başlamasına iki saat kala! Elbette benim için, şok bir karar... Fikret Orman, ülke genelinde ciddi bir tüccar ve Negredo'yu satma zihniyetine az da olsa saygı duyarım duymasına da, tek santraforunu kaybedecek Şenol Hoca'nın, duygularının nasıl olduğu konusunda, pek meraktaydım doğrusu... Anında, ardı arkası kesilmeyen yalanlamalar-dolanmalar da, gırla gelmez mi? 'Ateş olmayan yerden, duman çıkmaz!' mantığı ve şüpheli gözlerle maça koyuldum koyulmasına da, sürpriz Lens ile Oğuzhan çıktı yine karşıma(!) Yahu, fizik ve kimyada olduğu gibi, futbolda da 'doğru' sonucu almak istiyorsanız eğer, doğru formülleri kullanmalısınız. İlk yarı boyunca her ikisinin, ne adını duyduk, ne bir asistini! Hal böyle olunca da 'kabızlık!' sürdü, sürebilinceye kadar... Koca kırk beşte, ciddi tek şut var Malatya kalesine gönderilen!
Bildiklerimi unutturdular
Boru değil, sadece profesyonellik olarak, on yedi yılı eskittim o yeşil sahalarda eskitmesine de, bu cahil öğrendiklerimle ne Lens, ne Oğuzhan başlar, ilk on birde bilader! Üst yönetimden baskı, kafa karışıklığı veya 'Laz aklı mı!' desem? Acaba, ne desem? Sanırım, yürekli yardımcılarından biri ikaz etmiş olacak ki Şenol Güneş, zır-boş Lens'i soyunma odasında bırakarak, Babel'le başladı ikinci yarıya... Değişiklik, çok çabuk kendini gösterdi, Pepe'den gelen şahane kafa golüyle...
Fakaaat! Böyle zor bir rakibin karşısında öne geçmiş, orta alan hakimiyetini hala kazanamamışken niye Tolgay oyuna alınmaz arkadaş? Gönderilmek istenen Negredo'da selamını çaktı, 'formsuz!' denen ve ikinci gölü yapıştıran Babel'de... Beşiktaş, kazandı kazanmasına da, Q-7'yi haksız yere çıkaran Şenol Güneş ile Medel'i haksızca oyundan atan Halil Hoca'ya teşekkür ederim! Futbol adına, bildiklerimi unutturdunuz ya(!)