Zor dostum zor
Geçen hafta yaşanan farklı yenilginin faturası, haklı olarak başta Vida olmak üzere Ljajiç ve Güven'e kesilmiş ki, birer karış suratla tribünde kardeşler! Ha, Sergen Yalçın'ın yaptığı bu operasyonun, takımı daha bir sıkıntıya ittiğini izledik, koca bir ilk yarı...
Beşiktaş'ın, Gençlerbirliği'ne oranla, yüzde yetmişe yakın topa sahip olduğunu gösteriyor istatistikler... Şahane (!) Hatta ve hatta, çağıralım roman kardeşlerimizi, bu olaya üç tane birden davul çaldıralım isterlerse (!) Masterler Ligi'nde oynayan Beşiktaş ile gerçek profesyonel bir Gençlerbirliği vardı, koca bir ilk yarı oyun alanında! Kartallar, geriden çıkışları 'yürüyerek!' yapmayı tercih ederken Gençler, rakip kaleye direk gidecek pasları, hem çabuk kullandılar ve hep akıllarında gol vardı, gol...
DAHA ALIŞAMAMIŞLAR
Çok da geçmedi, beklenen sahne...
Daha yedinci dakika dolarken, böylesine 'uyuz!' oynayan bir takım karşısında Gençler'in iştahı kabardıkça kabardı. Beşiktaş'ın solundan gelen ortada sağolsun Necip, derinlik verecekken, Stancu'nun harika kafasıyla gelen golün, hayran hayran, nasıl da izleyicisiydi ama(!) Josef De Souza...
Montero... Bir de Welinton... Hepsi yeni ve takımın havasına alışamadıkları belli.
Yanlarına Necip'i de ekliyorum ama, ileriye baktığımda çapraz koşular yapan, savunmanın arkasına sızan, ne Dorukhan'ı var, ne Aboubakar'ı! Ne ismi az söylenen Boyd ile ne Atiba çıktılar, pas istemek için ortaya!
Sergen Hoca, inanmadığı son yıldızlarını da, ikinci yarı kullandı kullanmasına ama, o Gençlerbirliği, asla vazgeçmedi maçı kazanmak amacından... Sonuç olarak skor, Gençler lehine iki de olurdu, üç de... Geleyim istatiskçilere; şu maç gösteriyor ki, topa sahip olma oranı olarak, %66'ya, %34 ile oynandı. Ve Gençlerbirliği kazandı, her nasılsa(!) İstatistikçilik, 'cırt!' oldu böylece....
Geleyim Sergen Yalçın'a; zor, zor dostum, işin çok zor, şu mevcut lejyonerlerle (!)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.