Kasım ayı teniste finaller ayı. Sene sonu yaklaşınca koskoca bir yılın ne kadar çabuk geçtiğini anlıyorsunuz içiniz biraz da buruk... Rekabet içinde olanları anlıyoruz da bizler gibi, dünyanın iki farklı ucunda oynanan önemli final maçlarını dahi izleyemeyenler ne yapsın?
İmkan da var hani! Var da, kendi yayın organlarımızın bu işi becerememeleri tabii ki ağırımıza gidiyor.
Kalıyoruz canlı skorlara ve de şu veya bu şekilde seyredebilmişlerin doğru, yanlış yorumlarına...
Bu arada 11 ay boyunca 4 mevsimi bir birine karıştırıp turnuvadan turnuvaya koşanlara ne demeli? Hiç kolay değil her halde...
2017 tenis turnuvası ve etkinliklerinin (ticari show'lar) içerikleri ve takvimi zenginleştirilmiş halleriyle gün ışığına çıkmaya başladı. İyi ve bol bol tenis seyredebileceğimiz bir yılı daha hasretle bekliyoruz.
Federer de katılıyor
İPTL diye bir tenis etkinliği başlatılmıştı.
Sevildi mi? Bilmiyorum ama "off season" da iyi iş yapıyor galiba... Aralık başında (2-11 Aralık) yer alacak olan bu organizasyonda epeydir gözlerden ve kortlardan uzak kalan Federer de yer alacakmış. Sevenlere duyurulur. Formatı çok değişik olan ve Japonya da başlayacak takım maçları daha sonra Singapur'da devam edecek ve 11 Aralık'ta final maçıyla Hindistan'da son bulacak.
İzleyebilmek, tabii izleyebilirsek iyi gelecek paslanmış gözlerimize...
Yeni bir senyör sayfası
Ahmet Sert sanal dünyada bir site kurmuş, Erkan Ağlayan da yardım ediyor. İkisi de TTF kökenli.
Ancak ılımlı oldukları gibi farklı olarak diyalog taraftarları. Sonra, nedeni bilinmese de ne yaparlar bilinmez ama önceden ve en azından "hayır" kelimesini kullanmamaya özen gösteriyorlar. Senyörler de bu girişimi olumlu görmelerine rağmen temkinli olarak yaklaşıyorlar gibi! Tabii ki böyle düşünmeleri çok doğal. Yoğurdu üfleyerek yiyorlar bir süre daha.
Yeter ki bu olumluluklar, olumlu gelişmelere, TTF yönetimi ile işbirliği, amaç birliği, güç birliği beklentilerine cevap versin. Aslında tüm beklentiler senyör tenisinin gelmiş geçmiş ve mevcut hatalarından arındırılarak gelişmesi...
Adam yerine konulmak, gerektiği kadar şeffaf yanıtlar ve uygulamalar ile bilgilendirilmiş olmak gibi tabii istekleri ve beklentileri de var senyörlerin... Epey beklendi, başarılı olmaya az mı kaldı acaba?
Yoksa boş bir ümit mi?
Del Potro tarih yazdı
Bu sene Davis Cup'ı pek seyredemeyeceğimizi biliyorduk ama bu kadar zevkli ve çekişmeli maçların da kaçırılacağını hiç düşünememiştik. Tenisin özü olan 5 setlik maçlardan sıkılanlara artık bu büyük etkinliğin formatının değiştirilmesi gerektiğini savunanlara ve durumdan şikayetçi olanlara duyurulur.
Del Potro hakikaten tarih yazdı, kırık parmakla bile nasıl tarih yazılacağını da gösterdi herkese... Arjantin'i kutlarken Delbonis'i de, rakip Hırvatistan takımını da unutmamak lazım.