Halep'in kapıyı açmasından sonra Avustralya'da yaprak dökümünün, başta erkek ve kadınlarda bir numaralar Murray, Kerber arkalarından iki numara Djokoviç'in, Nishikori'nin, Radwanska'nın, diğer şans tanınanlarla birlikte devam ettiğini ve bu mutsuzlar kervanına katıldıklarını görüyoruz. Bizler ise uykusuz da kalsak, yeterince, "baseline" mücadeleli oyunlardan yeterince zevk almasak da, az da olsa çoğu beş sete uzayan heyecanlı ve çekişmeli ve güzel maçları izleyerek mutlu olduk, tenise olan özlemimizi bir miktar giderebilmiş olduk.
Gündem Avustralya Açık
Tenis gündemi konu olunca Avustralya Açık'tan bahsetmemek olabilir mi hiç? İmkansız tabii ki! Diğer bir adı da "Mutlu Slam" olan bu turnuva da aslında çok mutlu olanlarda var, çok mutsuz olan oyuncu ve koçlarda...
Ama en çok mutlu olanlar galiba benim gibi Federer'ci olanlar.
Şampiyon olur veya olmaz, ama bizlere bu yaşında bile, hele hele 6 aylık bir aradan sonra tenisin tüm inceliklerini, zarafetini, heyecanını, zevkini yaşatabilen, tenisi canlı bir sanata dönüştüren, her şeyi dozunda ve zamanında yapan Federer'i ancak ayakta alkışlamak gerekir diye düşünüyorum.
Hem solak, hem de süper voleci olan bir oyuncuya karşı nasıl oynanacağını göstererek hepimize verdiği ders ise herhalde hafızalarımızdan hiç silinmeyecek ve tenis literatürüne altın harflerle yazılacaktır.
Teşekkürler büyük Federer...
Veteran 'Pro'lar
Başta Federer, Williams kardeşler, M. Zverer, Mahut gibi yaşı ilerlemiş oyuncuların hala bu yaşlarına ve gelmekte olan güçlü ve yetenekli gençlere rağmen başa oynayabilmiş olmaları dikkate değer. Bunu bir öngörü olarak görmeyin ama, nostaljikte olsa kadınlarda Venüs ile Serena'nın; erkeklerde de Federer ve Nadal'ın final oynamaları 2017'nin ilk Grand Slam'inde çok müthiş bir olay olmaz mı?
Olası mı? Her şey olabilir teniste...
Altı oyuncumuz da oradaydı
Unutmamalıyız ki bu çok önemli ve büyük bir turnuva. Ayrıca senenin de ilk Grand Slam'i. Tatil sonrası, iklim değişiklikleri burada çok etken oluyor.
Ergi Kırgın ve Kaya Göre ilk defa katılmış olsalar da ileriye matuf ümitlerimizi arttırdılar. Kutluyoruz.
Çağla'nın, İpek'in, Marsel'in erken elenmelerine üzülsek te onları alkışlamalıyız. Tenis te yükselme öyle çabuk olmuyor. Bu seviyelerde ki turnuvalara artık katılabiliyor olmak bile önemli. Kaldı ki yenilgilerin, galibiyetlerin ilk basamakları olduğu da unutulmamalıdır