Yazık oldu
Son on yılda takımlarımız Avrupa Kupaları'nda boy gösteremiyordu. Milli Takımımız küme düştü. Bizleri dünya ve Avrupa Kupaları'nda temsil eden bir tek Türk hakemlerimiz kalmıştı. İçlerinde Cüneyt Çakır FİFA'nın Elit hakemler listesindeydi. Şampiyonlar Ligi'nde çaldığı düdükler ile gururlandık. Ama geçtiğimiz 8 Mart'ta o dönem MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu ve ekibinin akıl almaz kararlarının tsunami etkisini şimdi görmeye başladık. Ve Cüneyt Çakır başta olmak üzere hiçbir hakemimiz Katar'daki Dünya Kupası'nda yer almayacak. Yani Türk hakemliği de küme düşürüldü.
Turnuvaya davet alamadı
Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. Türk futboluna sokulan hakem kaosunu UEFA ve FIFA affetmez demiştim. Çünkü geçmişte takımlarımızın haklı galibiyetlerini tur atlamalarını engellemek için bir madeni parayı bile bahane etmişlerdi. Sonuç... 2022 Katar Dünya Kupası'nda maç yönetecek hakemler FIFA tarafından resmen açıklandı. Sezon başında Katar'daki turnuvada görev alması beklenen Cüneyt Çakır, FIFA tarafından listeye dahil edilmedi. Yazık edildi...
BU NASIL İŞ?
2011 sezonundan beri Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında sanki kasıtlı bir gerginlik yaratılıyor ve olayların çıkması bekleniyor. Öyle bir algı oluşturuldu ki ne Trabzon'da bir Fenerbahçeli formasıyla dolaşabiliyor ne de Bağdat Caddesinde bir bordo mavili formasıyla Trabzonsporlu... Bu hale getiren, kavga çıkaran formalara izin vermeyenlere de düzgün bir yaptırım olmayınca gelinen nokta hoş değil.. Sayın TFF yetkilileri, bu maçları organize edenler futboldan mı anlamıyorlar, futbol gündemini mi takip etmiyorlar anlamak mümkün değil! Günler mi bitti de aynı güne Fenerbahçe ile Trabzonspor maçları verilir.
HAPİS CEZALARI SART!
Taraftarlar bu maçlara nasıl gider? Çoğunluğu vapur, otobüs, minibüs, tramvay, metro değil mi? İşte yaşanılan en basit ama korkutucu üç olay: Metroda kavga, Bağdat Caddesi'nde Trabzon bayraklı sevinç gösterileri yapan araçlara taşlı saldırı ve istasyonda otobüs içerisinde bekleyen kadınlara ve çocuklulara yangın tüpüyle saldırmalar... O günkü işleri sadece tutkulu oldukları takımların maçlarına gitmek, güzel bir gün geçirmek olanlardan biri ölümcül darbe alsaydı, suçlusu kim olacaktı? Şu maça gitme işlerini savaşa gitme algısına çevirip eyleme döndürenlere okkalı hapis cezaları getirilmesi şart.. Ezeli rakip ama ebedi dostlara bu yapılmaz!
BU GİDİŞİN SONU KÖTÜ
Bu zor günlerde Altay'a işi bilen, herkesin etrafında toplanacağı bir isme ihtiyaç var. Mustafa Denizli birleştirici olarak önemli bir isimdi ama olmadı. İzmir'de haftalardır Altay'ı ayağa kaldırmak için verdiği mücadele belli. Siyah-beyazlı ekip bir maddi manevi kaos içerisinde. Birinci lige düşmek o kadar yıpratıcı değil. Ancak bu kaos ortamından çıkılmazsa, arkasından finans zorluklarıyla 2. ve 3. liglere kadar düşme gelebilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.