Göztepe Başkanvekili Talat Papatya, "Bize yakışmayan bir noktada olduğumuz gerçeğini kabul etmek zorundayız.
Öncelikle matematiksel olarak hiçbir şansımız kalmayıncaya kadar Göztepe'ye yakışan bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz." açıklamasında bulunmuş. Son maçta sarı-kırmızılı futbolcuların halini gördünüz. Haftalarca yazdım...
"Takımın küme düşeceği anlaşılırsa futbolcularda
motivasyon kalmaz" diye. Geçen haftaya kadar çok iyi mücadele etmişlerdi, o da bitti... Başta Başkan Mehmet Sepil olmak üzere yöneticiler sezon başından beri bu takımın düzelmesi için mücadele etmediler. İşin ehli teknik adamla anlaşmamak için inat ettiler adeta. Kusura bakmasınlar. Küme düşme sesleri çok öncesinden geldi, herkes tehlikeyi gördü. Bir Sepil ile ekibi göremedi. Yukarıdaki açıklamayı Sepil yapmalıydı?
HAKEMLERİN GÜCÜ
SÜPER Lig'de hakem hataları çoğu kez MHK Başkanlarını koltuklarından etmişti.
Ancak... İlk kez Futbol Federasyonu Başkanı hakemler üzerinde oluşan kaos yüzünden görevi bırakmış oldu! Nihat Özdemir de bıraktı ve ortalık toz duman. Dünyada neredeyse Türk futbolundan daha çok tanınan Cüneyt Çakır başta olmak üzere görevden el çektirilen hakemler gözlemciler depreminin sonuçları hala kestirilemiyor. MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu "Operasyonu ben yaptım" demişti. Kendi hariç herkes istifa ediyor!
Ülkedeki futbolseverler "Kim şampiyon olacak?" tartışması yapıyordu, onu da unuttu.
Herkes ne olduğunu ve olacağını tartışmaya başladı. Cüneyt Çakır Süper Lig'de maç yönetemeyecek ama UEFA'nın Hakem Değişim Programı'yla İsviçre'de düdük çalabilecek. Ancak hala TFF'nin hakemi sayılıyor. Yani Katar'a giderse yine bizi temsil edecekmiş.
Yıllardır ligleri "Hakemler dizayn ediyor" düşüncesi vardı. Bunun yanına; MHK başkanlarını koltuklarından etme. TFF Başkanını istifa ettirme. Federasyon seçimine zorlama. TFF'de isimlerin görevlerinin değiştirme gibi, yüksek düzeyde etkileri de eklendi. Yakında Nihat Özdemir'in de açıklamalarda bulunacağı söyleniyor. O zaman da ortalık nasıl ateşlenecek bakalım.
KADIKÖY'DE DERBİ HEYECANI
Pazar günü yine tarihte yerini alacak derbi oynanacak. Fenerbahçe'de moraller yüksek. Galatasaray'da hem idari hem oyun yönünden işler karışık!
Genel kanı Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılma hedefiyle maçı kazanacağı yönünde. Gerçi derbi bu, sonuç tahmin edilemiyor. Torrent'in gelmesinden sonra kondisyon ve çok mücadele eden takıma dönüşmesi, Galatasaray'ın artısı. Ancak bazı yorumcumların dediği gibi deplasmandaki Barcelona taktiğiyle yani 10 kişiyle birinci bölgeyi kapatmaya çalışmak hezimete dönüşür kanısındayım. Çünkü Barcelona çok gol kaçırmış ve şansları da yanlarında değildi.
FENER'İN ARTISI ÇOK
Fenerbahçe karşısında "Ya tutarsa" taktiği tutmaz! Fenerbahçe'nin ise artıları çok.
Kendi sahasında tribünleri tıka basa dolduracak taraftarı yanında olacak. Çok iyi çıkış yakaladılar. Kolay gol yememeye başladılar ve çok rahat gol yollarında çoğalıyorlar.
İsmail hoca da futbolculuğu döneminden Galatasaray derbisinin havasını Torrent'e göre çok daha iyi biliyor. Tabii hakem Atilla Karaoğlan'ın maçın sonucunu etkileyecek hatalı düdükler çalıp çalmayacağı da önemli. Ezeli rakip ebedi dost olan iki güzide takıma yaraşır maç izlemek ümidiyle...
