Göztepe’ye yazık oldu
Maçtan önce TV'lerde ünlü (!) yorumcular Beşiktaş'ı daha maç oynanmadan hükmen galip ilan etmişlerdi. Quaresma'lı, Llajiç'li, Kagawa'lı, Burak Yılmaz'lı, güçlü kadroya Göztepe'nin dayanamayacağını söylediler. Ama evdeki hesabın çarşıya uymadığını gördüler, belki de biraz sıkılmışlardır sürmüşlerdi.
Göztepe öyle bir 45 oynadı ki, muhteşem.
İkili mücadelelerrde hep ayakta kaldılar.
Yasin, çalımları ve dalışlarıyla Medel, Necip ve Vida'ya çimleri yoldurdu. Ama her zaman olduğu gibi şans ve hakemler yine sarı-kırmızılıların yanında değildi. Yasin'in attığı gol VAR kararıyla ofsayt gerekçesiyle iptal edilirken (Zaten sezon başından beri Göztepe VAR ile ne zaman hakkını aldı ki), Serkan Çınar, maça Beşiktaş'ı kazandırmak için çıkmıştı, seyirci nasıl bağırdıysa eyyamcılıkla düdüğü çaldı, faul kararları hep Göztepe'nin aleyhineydi. Quaresma ve Burak sürekli yerlerdeydi, hakemin gıkı çıkmadı. Arkadan faul yaparak rakibini düşüren ve üstelik üzerine yürüyen Burak'a bir kart çıkartamayarak aczini gösterdi. İlk devre Göztepe'nin lehine kapanabilirdi ama Yasinin nefis ortasını Deniz değerlendiremedi.
Yine ahlar vahlar içersinde, "Ah bir golcümüz olsaydı. Ara transferde niye almadık ki ?" hayıflanmasındaydık.
BURAK MAÇIN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Golcünün önemi 2.yarı başındaki şok golle ortaya çıktı. Burak, Quaresma'nın ortasını değerlendirerek iyi oynamayan ve ilk devrede hiç de kazanacak gibi görünmeyen takımını kurtaran isim oldu. Göztepe puan için saldırdı. Tamer Tuna takımını ateşleyebilmek için elinden geleni yaptı.
Gilas'ı alarak forveti ikilemesi, Alpaslan'ı alması akılcıydı. Göztepe iyi oynadığı, puanı hakettiği maçı taraftar deyimiyle "Beleş bir gol yiyerek" kaybetti. Ama ben ümitliyim bu takım kısmetsizliğini mutlaka yenecek ve ligde kalacaktır. Beşiktaş taraftarının ağır küfürlü tezahüratı ise hiç yakışmadı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.