Kaderin senin elinde
"Kader kurbanı veya "ne yapayım alın yazım böyle" gibi sözler, yanlış anlaşılmalara neden oluyor. Halbuki herkesin kaderi kendi elinde... Nasıl mı?
Bizler dünyaya gelmeden yaşayacaklarımızı tüm ayrıntılarıyla, Allah, ezeli ve ebedi ilmiyle biliyordu. Zaman ve mekanı ilmiyle kuşatan Allah, ne yaşayacağımızı bildiği için daha biz doğmadan yazmıştır.
"Alınyazısı" da kendi tercihlerimizle yaşadığımız olaylardan başkası değildir.
Yani işlediği suçtan dolayı cezaevine girip kendini "kader kurbanı" olarak gören kişi aslında Allah yazdığı için değil, kendi yaşadıkları sonucunda oraya girmiştir. Aksi takdirde cinayet işleyen kişi "Allah yazdı ben de cinayet işledim" deme hakkına sahip olurdu. Bu konuda o kişinin hesaba çekilmesi de zulüm sayılırdı. Hasta olan kişi de sağlığına özen göstermediği için hasta olmuştur. Halbuki Allah zulmetmez.
Kimsenin suç işlemesine ve sağlığını bozmasına razı olmaz. Onun için birçok ayette aklımızı kullanmamız emredilmiştir.
Kader konusuna en iyi örneklerden biri takvimlerdir. Astronomi ilmi sayesinde bir yıl sonra güneşin hangi gün tutulacağı belli olduğu için bu olay, takvim yapraklarında yazılıdır. Yani takvimde yazdığı için güneş tutulmaz. Güneşin tutulacağı gün ve saat belli olduğu için takvime önceden yazılmıştır.
Madem her şey bizim elimizde, o zaman kadere nasıl iman edeceğiz? derseniz bu soruya en güzel cevabı, "Yeryüzünde gerçekleşen ve başınıza gelen bir olay yoktur ki, biz onu yaratmadan evvel, bir kitapta (levh-i mahfuzda) yazılmış olmasın.
Elbette bu Allah için kolaydır. (Hadid-22) ayeti veriyor. İman etmemiz gereken kader budur. Ayrıca dünya hayatının geçici olduğunu ve imtihanda olduğumuzu asla unutmamalıyız. Tüm tedbirlere rağmen önümüze gelecek şeyden razı olmak ve isyan etmemek kadere imandandır. Biz helal ve haram, iyilik ve kötülük, günah ve sevap bakımından eylemlerimizden sorumluyuz. Yüce Rabbimiz, bu noktalarda bizi özgür kılmış ve özgür irademizle yapacaklarımızı yazmıştır.
İRADENİN GÜCÜ
ELFABE kitabının yazarı araştırmacıyazar Mehmet Ali Bulut, iradenin gücünü ve kaderimizi belirlemenin elimizde olduğunu çok güzel örneklerle anlatır.
Geçmiş ve gelecekle ilgili yaşantımızın ellerimizdeki çizgilerde olduğunu belirten Bulut'un sözlerine kulak verelim; "Evet bir kader var. Hayatımızla ilgili birçok hadise bizim irademiz dışında cereyan ediyor.
Ama iman-küfür, mutluluk-mutsuzluk, başarı-başarısızlık gibi alanlarda değişmez bir hüküm yok! O zaman insan anlar ki en temel görevi aklını kullanmaktır. El çizgileri size bir kader olduğunu öğretir ama onu çabanızla değiştirebileceğinizin de işaretlerini verir. Bir örnek vereyim.
Bilgisayar üç şeyden oluşur; yazılım, donanım ve operatör. Harika bilgisayarınız var, mükemmel programlar yüklemişsiniz ama cahil birinin eline vermişsiniz. Ne elde edebilirsiniz? Donanımı ve programları iyi olmayan bilgisayarı, çok iyi kullanan birinin eline verirseniz, diğerinin yapamadığının 10 katını yapar. İnsan da yazılımı, donanımı olan bir makine gibi.
Genetik programınız ve anne babanızın yüklediği zihin kalıplarınız iyi olabilir. Ama iş iradenize kalır. Samimi, doğru yönde, küçük bir gayret en büyük yetenekten daha büyüktür."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.