Ayasofya sevinci
Bugün İslam dünyası için çok önemli bir gün. Çünkü 86 yıldır müze olarak durduğu için kalbi iman dolu Müslümanların içinde büyük bir burukluğa neden olan Ayasofya Camisi, bugün Cuma namazında ibadete açılıyor. Cami içerisinde 500 kişinin meydanda ise toplu namaz kılınarak açılacak olan Ayasofya ile aramızdaki hasret artık son buldu. Allah'a ibadet etmek için çok eski çağlarda inşa edilen en eski şehir simgelerinden biri olan Ayasofya, 1453 yılında İstanbul'un Osmanlı tarafından alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüş, Cumhuriyet'in ilk yıllarında ise müze olması kararı alınmıştı.
Danıştay'ın 2 Temmuz'da gördüğü duruşmanın ardından Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması Müslümanları sevindirdi. Elbette bu durumdan rahatsız olanlar da yok değil. Ancak biz, onlara değil Allah'ın bizlere nasip ettiği bu manevi nimete bakıp şükrediyoruz. İsmi de Ayasofya-i Kebir Camii olarak kullanılmaya devam edecek olan muhteşem eserin ibadete açılması bizlere Kurban Bayramı'na bir hafta önceden bayram havasında girmemizi sağladı. Araştırmacı Yazar Mehmet Ali Bulut, Ayasofya'nın açılmasının neden bu kadar önemli olduğunu anlattı. Ayasofya'nın bir ibadethane olarak yapıldığını ancak 86 yıl önce müzeye dönüştürüldüğünü belirten Bulut, "Ayasofya'yı ilk yapanlar bu mabedi Allah'a adamışlardı. İlk başta Allah'a ve Hz. İsa'ya adanmak için yapılan bu mabedin ibadete açılması bunun için çok önemlidir. Öyleyse en hak bir şekilde kuruluşunun anlamına uygun bir şekilde bugün de bu mabedi, Peygamberimiz Hz.
Muhammed ile gelen son din olan İslam'a adamak gerekir" dedi.
KADIN ALLAH'IN EMANETİ
Türkiye bu hafta, Muğla'daki Pınar Gültekin cinayeti ve kadına yönelik şiddet olaylarıyla sarsıldı. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede bu kadar çok kadına şiddet olayının yaşanması doğrusu çok üzücü ve utanç verici. Halbuki İslam inancına göre; kadın Allah'ın bir emanetidir.
Cennet annelerin ayakları altındadır.
Kadın sultandır, baş tacıdır. Hayatımıza anlam katan kadınlarımızın insan olarak onuruna, saygınlığına, kişilik haklarına ve özgürlüğüne karşı yapılan bu saldırılara bir an önce "dur" demek gerekiyordu ki zaten bu konuda hemen Hükümetimiz tarafından gerekli yasal girişimler başlatıldı. Bu umut verici bir durum. İnşallah bu caydırıcı olur.
Bundan 1400 yıl önce cahiliye döneminde kadına yapılan zulüm, İslam'ın gelişiyle bitmişti. İslamiyet öncesinde kadının hiçbir değeri yoktu. Araplar, kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. İslam'ın gelişi ile birlikte bu kötü adetler son buldu. Ama ne yazık ki günümüzde birçok evlilik şiddet yüzünden son buluyor. Çok sevdiği aşık olup peşinden koştuğu kadın ile nikahlanan erkek bir süre sonra adeta canavara dönüşüyor. Bir Müslümanın eşine nasıl davranması gerektiğini Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), "Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allahü teâlânın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!" (Müslim) hadisiyle bize bildiriyor. Peygamber Efendimiz Hz.
Muhammed (s.a.v.) en iyi Müslümanı ise "En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır. İçinizde, hanımına en iyi davranan benim." (Nesai) hadisiyle tarif ediyor. Hatta Resulü Ekrem Efendimiz (s.a.v.) son olarak Veda Hutbesi'nde de "Allah'tan korkun çünkü siz kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız" buyurması konunun önemini göstermektedir.
'ONLARLA GÜZEL GEÇİNİN'
Belki birçok kadın İslamiyet'in kendilerine verdiği değerin farkında değildir. Halbuki İslam dini kadına değer vererek özgürlüğünü, boşanma hakkını ve rahat yaşamayı sundu.
Bir Müslüman erkek eğer iyi bir eş olmak istiyorsa, hanımına daha sabırlı ve yumuşak davranmalıdır. Bir hadisi şerifte bu konuda "Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Hazret-i Eyyüb gibi mükafatlara kavuşur" buyurulmuştur.
İyi Müslüman olmak için hanım ile iyi geçinmek şarttır. Kur'an-ı Kerim'de de mealen, (Onlarla iyi, güzel geçinin!) buyuruluyor.
(Nisa 19). Burada sanki erkeklere haksızlık yapıldığı anlaşılmasın. Elbette kendisine değer verip mutlu eden ve saygıyla davranan bir erkeğe karşı kadının da aynı şekilde davranması ve hayat arkadaşı olarak seçtiği eşini üzmemesi gerekir. Günümüz hayat şartlarında kadınların eşlerine karşı daha anlayışlı olmaları ve birbirlerini idare etmeleri gerekir. Ancak bu şekilde huzurlu ve rahat bir evlilik hayatı olur. Sonuçta her iki taraf Allah'ın rızasını kazanmış olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.