Ayet ve hadislerle sarımsak ve soğan
Allah'ın dünyada yaşayan canlılar için yarattığı nimetleri saymakla bitmez. Bunlar arasında faydalı olanlar şükrü gerektirir. Zararlı olanlardan ise kaçınmak gerekir. Birçok nimet gibi soğan ve sarımsağın da aşırı tüketilmesi insan sağlığına zarar verebilir. Mesela bağışıklık sisteminin güçlenmesi gibi daha birçok faydaları bulunan sarımsak ve soğan, çok sık tüketildiğinde mide sıkıntılarına yol açabilir.
Özellikle gastrit ve reflü sorunu olanların fazla sarımsak ve soğan tüketmemesi tavsiye edilir. Çünkü bunların fazla tüketilmesi halinde gastrit ve reflünün yanı sıra midede tahriş, yanma ve acı hissi oluşur. Emzirme dönemindeki annelerin de sarımsak tüketirken bebekte karın ağrısına yol açtığı için mutlaka doktora danışması gerektiği belirtilir. Vücutta şişlik, kızarıklık, kaşıntı, karın ağrısı gibi belirtiler oluyorsa fazla tüketilmemeli. Ayrıca günümüzde yüksek tansiyon hastalarının ilaçtan çok sarımsak kullandıklarını belirten uzmanlar bunun da ani tansiyon düşmesinden dolayı beyne giden kan basıncı olumsuz etkilendiği için felç riski taşıdığını ifade ediyor. Bu tür durumlarda mutlaka doktora danışılmalıdır.
Bazı bilimsel araştırmalarda ise sarımsak ve soğan kokusunun insan beynindeki sinyal sistemini olumsuz etkilediği yönünde bazı veriler olduğu belirtiliyor.
NİMETE NANKÖRLÜK
İşte sarımsak ve soğanın insan üzerindeki yan etkileri konusundaki bu bilimsel veriler üzerine dikkatimi hayat rehberimiz olan Kur'an-ı Azimüşşan'a çevirdim. Sarımsak ve soğanın geçtiği Bakara Suresi'ndeki ayetler dikkatimi çekti. Allahü Teala Bakara'nın 61. ayetinde "Hani bir zamanlar, 'Ey Musa, biz tek çeşit yemeğe asla katlanamayacağız, yeter artık bizim için Rabbine dua et de bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, kabağından, sarmısağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın' dediniz. O da size 'O üstün olanı daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz?
Bir kasabaya konaklayın o vakit istediğiniz elbette olacaktır' dedi. Üzerlerine zillet ve meskenet damgası vuruldu ve nihayet Allah'tan gazaba uğradılar. Evet öyle oldu, çünkü Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı.
Evet öyle oldu, çünkü isyana dalıyorlar ve aşırı gidiyorlardı" buyurdu. Bu ayette onca sebze varken özellikle sarımsak ve soğanın geçmesinin hikmetini tefekkür ettim. Elbette Allah'ın hikmetinden sual olunmaz. Bu ayetin inme nedeni şöyle anlatır: "İsrailoğullarının yiyecek ve içecekleri yoktu. Bu bakımdan Hazret-i Musa'ya bağımlıydılar.
Hazret-i Musa (a.s.) onlardan emirlerine harfiyen uyacaklarına dair söz aldı. Bunun üzerine asasını taşa vurdu. Taştan on iki kabile için on iki gözlü pınar fışkırdı. Sudan kana kana içtiler. Belirli zamanlarda gökyüzünden kudret helvası ve bıldırcın eti indi.
Fakat İsrailoğulları nankör bir milletti. Bir süre sonra Hz. Musa'dan farklı yiyecekler istediler. "Biz Mısır'da iken balık, hıyar, kavun, karpuz, pırasa, soğan, sarımsak yerdik" dediler. İsrailoğullarının bu bitmek bilmeyen istekleri ve aç gözlülükleri Hazret- i Musa'yı çok üzüyordu. İşte yukarıda zikredilen ayetler bu olaylardan bahseder.
Ayetlerin devamında İsrailoğullarının bu nankörlük ve küstahlıklarına karşı, "kendilerine yoksulluk ve düşkünlük damgası vurulduğu ve Allah'ın gazabına uğradıkları" kaydedilir.
MELEKLER RAHATSIZ
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) soğan ve sarımsak yemenin adabı hakkındaki asr-ı saadetten örnek vermek gerekirse; Ebu Eyyub el-Ensari'nin muhtereme zevcesi Ümmü Eyyub (r.a.) anlatıyor: "Ben Peygamberimize (s.a.v.) içinde soğan, sarımsak ve pırasa gibi çirkin kokulu yeşillikler bulunan bir yiyecek hazırladım. Fakat O, bundan yemedi ve "Ben arkadaşım Cebrail'e (a.s.) eziyet etmek istemem!" buyurdu. (İbn-i Mâce, Et'ime, 59/3364). Bilindiği üzere, melekler güzel ve hoş kokuları sever, kötü kokulardan hoşlanmazlar. Onun için güzel koku sürünmek sünneti seniyyedendir. Soğan ve sarımsak yendiğinde ise mutlaka ağız kokusu giderilmeli, dişler fırçalanmalı ve gerekirse karanfil çiğnenmelidir. Temizlik ve kul hakkına dikkat eden Peygamberimiz Hz. Muhammad (s.a.v.), cemaate gelenin sarmısak, soğan gibi başkalarını rahatsız edici kerih kokulardan da kaçınmasını emrederken, bu vesile ile insanları rahatsız eden her şeyin, melekleri de rahatsız ettiğini belirtir. Rasulullah (s.a.v.) Medine'ye hicret ettiğinde Ebu Eyyub'un evine misafir oldu. Yemek yediği vakit artanını Ebu Eyyub'e gönderdi. Rasulullah o yemeği ise hiç yemeden ona geri göndermişti. Ebu Eyyub Rasulullah'a gelip durumu öğrenmek isteyince; "O yemekte sarımsak vardı" buyurdular. Ebu Eyyub: "Sarımsak haram mıdır, ey Allah'ın Rasulü!" diye sorunca, Rasulullah "Hayır, fakat ben kötü kokusundan dolayı hoşlanmam" buyurdu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.