Ülkemizi darbe anayasasından kurtarmasını bekliyoruz
Tabii sohbet sırasında laf döndü dolaştı, gündemdeki başkanlık tartışmalarına ve anayasa değişikliği tartışmalarına geldi.
Ülkemizin içeride ve dışarıda büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğunu, uluslararası bazı güçlerin Türkiye'yi hedef seçtiğine dikkat çeken Sakartepe, "Böylesine bir ortamda her zamankinden daha fazla milli birlik, bütünlük ve kardeşliğe ihtiyacımız var" dedi.
Sakartepe, başkanlık sisteminin ülkemize ne getirip götüreceğinden daha çok seçim malzemesi yapılmasını, tartışmanın bir kişi veya parti üzerinden yürütülmesini doğru bulmadıklarını dile getirdi.
Saadet Partisi olarak prensip itibariyle başkanlık sistemine karşı olmadıklarını ifade eden Sakartepe, "Türkiye'de başkanlık sistemini ilk kez milli görüş gündeme getirmiştir. Başkanlık sistemi bir parti, kişi veya lider üzerinden konuşulmamalıdır.
Başkan olacak şahsı değil, sistemi konuşmalıyız.
Mevcut parlamentonun ülkemizi darbe anayasasından kurtarmasını bekliyor, bundan dolayı milletvekillerini alkışlamak istiyoruz" diye konuştu.
"İnsan biriktirmek daha önemlidir"
İzmir'deki inşaat sektöründeki gelişmeleri sizler de yakından takip ediyorsunuzdur.
İzmir'in otoban ve hızlı tren projeleriyle yurdun diğer bölgelerine bağlanması da, inşaat firmalarının İzmir'e olan ilgisini artırıyor.
Cuma günü sektörünün öncülerinden olan Meva İnşaat'ın yeni projelerinin lansman toplantısına katıldım.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Hazırbulan ve Genel Müdürü Zekeriya Hazırbulan yeni projeler hakkında misafirleriyle bol bol sohbet ederken benim dikkatimi, şirketin misyonu çekti.
Hazırbulan ailesi şirketlerinin misyonunu tamamen insan odaklı olarak belirlemiş. Bilal Bey, "Biz MEVA ailesi olarak müşteri memnuniyetini her ne pahasına olursa olsun sağlamayı kendine şiar edinmiş bir firmayız. Bununla birlikte katılımcı yönetim anlayışı ve biz olma anlayışıyla insan kaynağına önem veriyoruz. Bizim için para biriktirmek değil, insan biriktirmek daha önemlidir" dedi.
Hazırbulan, değerlerini ise şöyle açıkladı:
Doğruluk Kalite Ben değil, biz demek Adil olmak Çevreye ve doğaya saygı
Ayna
Bir yolcu, yolun kenarındaki tarlasında çalışan yaşlı bir köylüyle karşılaştı. Biraz dinlenmek isteyen yolcu, köylüyü selamladı ve onun da bir iki dakika nefeslenmek için doğrulduğunu gördü. Belli ki yaşlı köylü de biraz sohbet etmek istiyordu.
"Sizin köyde nasıl insanlar yaşar?" diye sordu yolcu.
"Peki, senin geldiğin yerde ne tür insanlar var?" diye soruyla karşılık verdi yaşlı adam.
"Çok kötülerdir. Hepsi sorun çıkarırlar, üstelik tembeldirler. Dünyanın en bencil ve güvenilmez insanları benim şehrimde yaşar. O sahtekarlardan kurtulduğum için ne kadar sevinçliyim bilemezsin!" "Öyle mi?" dedi yaşlı köylü.
"Şey, korkarım bizim köyde de aynı türden insanları bulacaksın." Hayal kırıklığına uğradığı belli olan yolcu oradan ayrıldı, köylü de işine döndü.
Aradan çok geçmemişti ki, köylü aynı yönden başka bir yolcunun gelmekte olduğunu gördü. O da selam verdi. Köylü onunla da laflamak için işine ara verdi. Bu yolcu da bir öncekiyle aynı soruyu sordu:
"Sizin köyde ne tür insanlar yaşar?" Ve köylü ona da aynı soruyla karşılık verdi:
"Peki, senin geldiğin yerdeki insanlar nasıldı?" "Onlar dünyanın en üstün insanlarıydı.
Çalışkan dürüst ve dost canlısı. Onlardan ayrıldığım için o kadar üzgünüm ki." "Korkma" dedi köylü. "Bizim köyde de benzer insanlar bulacaksın."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.