Kürtler dünya üzerinde kendi devletini kuramamış belki de tek halk...
Ortadoğu'da 4 ayrı ülkede yaşıyorlar...
Bu durum kimine göre onların tarihsel trajedisi...
Kimine göre ise stratejik talihsizliği...
Türkiye dışında Kürtlerin yaşadığı hiçbir ülkede demokratik rejim yok...
Suriye örneğinde görüleceği üzere kendilerine o devlete ait olduklarını kanıtlayacak bir nüfus kağıdı bile verilmiyor...
Türkiye'de ise geçmişteki tüm hatalara ve eksikliklere rağmen Kürtler birinci sınıf vatandaş...
Artık kimse "Kürt diye bir şey yoktur. Onlar Dağ Türkleri'dir" demiyor...
80'li ve 90'lı yıllardaki faali meçhul cinayetler, köy boşaltmalar, baskılar sona erdi...
30 yıllık savaşın ardından barış rüzgarları esmeye başladı...
Bütün bunlar nasıl mı sağlandı?
Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir lider, siyasi hayatının bitmesini göze alarak Kürt meselesini çözme konusunda ortaya cesur ve kararlı bir irade koydu.
İyi ki de yaptı bunu...
Koca bir ülkeye gün aşırı derin travmalar yaşatan şehit cenazeleri bıçak gibi kesildi...
Anaların gözyaşları dindi...
Sonra ne olduysa oldu...
Beyaz Türkler HDP'yi keşfetti...
Kürtlere olan sevgi ve muhabbetlerinden değil elbette...
Tekerlerine çomak sokan iktidardan kurtulmak için tek şans olarak gördükleri için...
HDP barajı bir aşsın görün bakın ne çoraplar örecekler Türkiye'nin başına...
Bize ısrarla sempatik göstermeye çalıştıkları HDP'li Sırrı Süreyya Önder, bir Alman internet sitesine verdiği demeçte bakın Almanya'dan ne talep ediyor...
"PKK bugün de her zaman yaptığını yapmakta ve ulusal bağıms zlığı
için mücadele vermektedir. PKK'yı terör listesinden çıkarın. Bu sayede Kürtlerin öz güveni artar ve kendi toprakları için savaşabilir..."
Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere HDP'nin barajı aştığı bir Türkiye'nin üniter yapısı tehlikededir.
Bugün her iki Kürt'ten birinin oyunu alan AK Parti'nin, CHP ve MHP'nin sıfır çektiği Güneydoğu'dan silinmesinin siyasi sonuçları çok ağır olacaktır.
Düne kadar inkar politikalarıyla kendisini yok sayan Beyaz Türkler ve onların dış bağlantılarıyla kol kola yürüyen HDP'nin Kürtlere vaat ettiği sadece kan ve gözyaşıdır...
Demirtaş'ın Cihangir ve Nişantaşı ahalisiyle Beyaz Türklerin kalbini fethetmiş olması zaten her şeyi anlamaya ve anlatmaya yeter...
Bu HDP kesinlikle Kürtlerin partisi değildir...
İZMİR'DE SON DURUM
Seçim yasakları nedeniyle son anketlere ilişkin rakam vermemiz mümkün değil...
Ancak merak edenler için 7 Haziran'da sandıktan çıkacak sonuçlarla ilgili bazı ipuçlarını paylaşabiliriz...
İzmir'deki siyasi tablo büyük bir ihtimalle 2011'dekinin hemen hemen aynısı olacak...
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun "AK Parti'yi ikiye katlayacağız" iddiası boş çıkacak...
Anket sonuçları AK Parti'nin son 10 günde ciddi bir atağa kalktığını, CHP oylarının ise beklenenin çok altında çıkacağını gösteriyor...
MHP'de tahmin edilenin aksine anlamlı bir yükseliş görülmüyor...
HDP için de aynı şeyleri söylemek mümkün...
Kılıçdaroğlu'nun 'Hızlı Tren'den çektiği...
MHP lideri Devlet Bahçeli uçak yolculuğunu sevmiyor...
Son derece insani ve makul sebepleri var uçağa binmemek için...
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nda ise hızlı tren fobisi var...
Ankara- Eskişehir arasını 1 saatte alan hızlı trene bir türlü binmiyor...
En son Eskişehir'de yapacağı mitingi sırf hızlı treni kullanmamak için iptal etti...
Kılıçdaroğlu'nu korkutan trenin yüksek hızı falan değil...
İki kent arasındaki mesafeyi 1 saate indiren projenin AK Parti döneminde hizmete girmiş olması...
Eskişehir'e trenle giderse AK Parti'nin bunu kendi aleyhine kullanacağını düşünüyor!
Aslında Kılıçdaroğlu'nun hızlı tren fobisi bugün ortaya çıkmış değil.
Partinin başına geçtiği ilk günlerde Anayasa referandumu için Eskişehir'e gitmesi gerekiyordu.
O dönemde CHP'nin Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş...
MYK'da bazı üyeler Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir'e özel helikopterle gitmesi gerektiğini savunurken o ekonomik sebeplerle buna karşı çıkıyor...
Helikoptere ödenecek parayı gereksiz buluyor ve "Genel Başkan Eskişehir'e hızlı trenle gitsin" diyor.
Kılıçdaroğlu, bu öneriye pek tutmamış olmalı ki, ilk MYK değişikliğinde Hurşit Güneş'in biletini kesiyor.
Dün Ulaştırma Eski Bakanı Binali Yıldırım'ın twitter'dan Kılıçdaroğlu'na yaptığı " Açıldığı günden beri 20 milyon insanımızı taşıyan hızlı treni lütfen kullanın, biletiniz hazır" çağrısını görünce 5 yıl önceki bu olayı hatırladım...
Kılıçdaroğlu, muhtemelen o zaman da 'AK Parti'nin reklamı olmasın' diye hızlı trene binmemişti. Kendi açısından haklı bir gerekçesi var gibi görünüyor...
Ama ortada hızlı treni kullanan 20 milyon kişi var arkadaş...
Yani Kılıçdaroğlu, o trene binse de binmese de yüksek hızlı tren artık bir Türkiye gerçeği...
