İZMİR’İN ŞEHİTLERİ...
Piyade Er Abdülkadir Pektaş...
Ağustos 2015'te Şırnak'ta PKK'lı teröristlerce şehit edildi.
Henüz 21 yaşındaydı...
Terhisine 1 hafta kalmıştı.
Yıllar önce Diyarbakır'dan gelip Buca'ya yerleşen ailesine kara haber çabuk ulaştı.
Anne Makbule Pektaş "Ben de Kürt'üm. Ben de Diyarbakırlıyım.
Analar ağlıyor, yazık günah" diye haykırdı...
Piyade Er Gökhan Çakır...
Eylül 2015'te Hatay Reyhanlı'da şehit düştü.
Muşlu bir ailenin en küçük çocuğuydu...
Ailesi Aliağa'da mobilyacılık yapıyordu...
Gökhan, asker kıyafetiyle çektirdiği ve ailesine gönderdiği son fotoğrafın altına "Ben vatanın namusunu koruyorum" diye yazmıştı...
Piyade Er Necati Yenikapı Aralık 2015'te Cizre'de PKK'nın bombalı saldırısında şehit düştü...
O da 21 yaşındaydı...
Onun da ailesi Diyarbakır Silvan'dan İzmir'e göç etmişti...
Baba Fevzi Yenikapı, evladını son yolculuğuna uğurlarken PKK'ya sordu...
"Anam Kürt, babam Kürt... Benim aklım ermiyor, siz neyin mücadelesini veriyorsunuz?"
Başçavuş Eren Ördek...
35 yaşında iki çocuk babasıydı...
Şubat 2016'da Ankara'daki PKK eyleminde patlayan bomba onu evlatlarından ayırdı...
Ağrı'dan İzmir'e gelen göç etmiş bir ailenin çocuğuydu.
Şehadet haberi İzmir'e ulaşınca akrabaları annesinin oturduğu apartmana dev bir Türk bayrağı astı...
Akrabası Mehmet Tota cenaze töreninde "Bu işin Türk'ü, Kürdü yok. Bizim ailemizde Türk de var, Kürt de... Yeter artık" dedi...
Ve Piyade Er Serdar Amak...
Son 1 yılda İzmir'in verdiği Kürt kökenli 5'inci şehit...
Menemen Asarlık'ta yaşayan ailesi, Serdar'ın Türk bayrağına sarılı tabutu başında intikam yemini etti.
Baba Arif Amak'ın "Bu bayrağa canımız feda" sözleri PKK'ya verilmiş en anlamlı cevap olarak kayıtlara geçti...
Bütün bu örnekleri niye sıraladık...
Kimse iç savaş kışkırtıcılığı yapan üst akıl ve onun taşeronu PKK'nın oyununa gelmesin diye...
Her Kürt'ün PKK'lı olmadığını artık anlayalım diye...
PKK'ya karşı Türk-Kürt omuz omuza savaştığımızı bilelim diye...
PKK'nın Kürtleri de acımasızca katlettiğini hatırlayalım diye...
20'sinde şehit düşen İzmirli çocukların kısa hikayelerini işte bu sebeplerle yazdık...
Onların acıklı hikayeleri çok şey anlatıyor...
Tabi anlamak isteyene...
BAŞARAMAYACAKSINIZ, ÇÜNKÜ TÜRKİYE'Yİ TANIMIYORSUNUZ
John Nixon...
Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'i yakalandıktan sonra sorgulayan CIA ajanı...
Anılarını topladığı bir kitap yazdı...
Saddam'ın sorguda kendisine söylediği bir sözü unutamamış...
"Başarısız olacaksınız, çünkü Irak'ı tanımıyorsunuz. Dilini, insanını, tarihini, kültürünü bilmiyorsunuz. Çok yakında Irak'ı yönetmenin ne kadar zor olduğunu anlayacaksanız."
Ajan Nixon "Tarih Saddam'ı haklı çıkardı" diyor kitabında...
ABD, işgal ettiği Irak'ı yönetemedi...
1 milyon Iraklı katledildi...
ABD'nin kayıpları konusunda kesin bir bilgi yok, çünkü saklanıyor...
Ancak Irak'ta en az 100 bin Amerikan askerinin öldüğü, bunun iki katının da yaralandığı iddia ediliyor...
15 Temmuz'da Türkiye'yi işgal planları suya düşen, FETÖ-PKK DEAŞ üzerinden bizi köşeye sıkıştırmak isteyen üst akıl da aynı hatayı yapıyor...
Türkiye'yi hiç tanımıyor...
FETÖ-PKK-DEAŞ gibi terör örgütleriyle bu ülkeyi böleceğini düşünüyor...
Fena halde yanılıyor...
TOLGA TANIŞ VAKASI
Gazeteler ve gazeteciler yaptıkları haberler nedeniyle eleştirilmemeli...
Tek bir şartla...
Ülkenizin güvenliğini, dış dünyadaki itibarını ipe sapa gelmez iddia ve eleştirilerle tartışılır hale getirmeyeceksiniz...
Gözlerini Ortadoğu'ya dikmiş kan baronları uzun süredir "Türkiye, DEAŞ ile petrol alış verişi yapıyor" iftirasıyla üzerimize geliyor...
Oysa Türkiye, DEAŞ ile cephede gerçekten savaşan tek ülke...
CIA bile yaptığı hatanın farkına varıp, bu iftira için Türkiye'den özür diledi...
CIA'nın özrünün üzerinden 48 saat bile geçmeden Hürriyet'in Washington muhabiri Tolga Tanış çıktı sahneye...
Ülkesini DEAŞ'a bomba malzemesi temin etmekle itham etti!
Şimdi bunun adı gazetecilik öyle mi?
Kimse kusura bakmasın...
Bu konjonktürde böyle bir haber yazmak,yayınlamak bana pek masum bir gazetecilik faaliyeti gibi gelmedi...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.