Yakın tarihi pek çok bilinmezlerle dolu bir ülke Türkiye...
Son 40 yılda başımıza bela olan ASALA, PKK, FETÖ gibi terör örgütleri nasıl palazlandı?
ASALA eylemleri nasıl bıçak gibi kesildi ve PKK neden sahneye çıkarıldı?
PKK elebaşı Abdullah Öcalan iddia edildiği gibi Ankara'daki öğrencilik yıllarında MİT'e mi çalışıyordu?
O dönemlerde evlendiği Kesire Yıldırım'ın babası gerçekten de bir MİT ajanı mıydı?
Uğur Mumcu'nun susturulmasının sebebi Öcalan'ın derin devletle olan ilginç bağlantılarını çözmüş olması mıydı?
Bütün bu soruların cevabını bilmiyoruz...
Açıkçası merak da etmiyoruz...
Ağaçlara bakmaktan ormanı görememek gibi kötü bir huyumuz var çünkü...
FETÖ meselesine bakış açımız da PKK ile aynı...
***
Yüzlerce insanın hayatına mal olan, Türkiye'yi içerde ve dışarda derinden sarsan o alçak darbe girişiminin üzerinden 5 ay geçti...
Siyasilerimiz hala FETÖ'nün hangi iktidar döneminde daha çok palazlandığı konusunu tartışıyor...
Yok FETÖ'yü sen büyüttün...
Yok beraber yürüdünüz bu yollarda vs...
Bu kayıkçı kavgasının ne ülkeye, ne devlete bir faydası yok...
FETÖ'yü doğru analiz edemez ve devlet içindeki 40 küsur yıllık bağlantılarını çözemezsek, tıpkı PKK gibi başımızı ağrıtmaya devam edecek...
***
Önceki gün FETÖ konusunda en net ve bilgiye dayalı açıklamaları yapan isimlerden Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ ile uzun bir telefon görüşmesi yaptık...
Özdağ'a göre FETÖ elebaşının 1990'ların sonunda Papa 2. Jean Paul ile görüşmesi çok kritik...
Çünkü örgüte "Dinler arası diyalog" maskesiyle uluslararası arenada yol verilmesi bu görüşmeden sonra gerçekleşiyor...
Özdağ, FETÖ'ye bu görüşmenin gerçekleşmesi için aracılık yapan 6 kişi olduğunu söylüyor...
O altı kişiden biri basına yansıdığı gibi Ecevit falan değil...
Ama gerçekten de açıklandığında ortalığı karıştıracak isimler bunlar...
"Vatikan'dan gelecek cevabı bekliyoruz" diyor Özdağ...
Ve ekliyor...
Aracılar kadar o görüşmeye giderken Gülen'e yeşil pasaport ve vizenin nasıl verildiği konusu da önemli...
Vaizlikten istifa ettikten sonra işçi statüsünde emekli olan ilkokul mezunu Gülen'in üst düzey kamu görevlilerine verilen yeşil pasaportu alması yasal olarak imkansız...
Ama 1990'lı yılların başında Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan aldığı resmi yazıyla yeşil pasaport sahibi olmuş.
Pasaportu verenler dönemin İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları yetkilileri...
Cevapsız FETÖ soruları bunlarla sınırlı değil...
***
Gülen, Vatikan'a gitmeden 1 hafta önce İstanbul'da dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile buluşup, ne konuştu?
Ve cevabını Hacettepe Üniversitesi'nin vereceği bir kritik FETÖ sorusu daha...
ABD'ye gitmeden önce Gülen'e Hacettepe'de "Tedavisi sadece ABD'de mümkün" raporunu kimler verdi?
ABD'ye giderken kendisine koruma polisi tahsis edildi mi?
Edildiyse o polis kimdi?
FETÖ'nün Türkiye ve yurt dışındaki ilişki ağının çözülmesi bu soruların cevaplarının bulunmasına bağlı...
Eğer o cevaplar gelmezse bilin ki; devlet içinde yuvalanmış kripto FETÖ'cüler hala güçlüler...
