İşsizlikle mücadelede küçük işletmelerin ve meslek eğitiminin önemi
İşsizlik, Türkiye'nin en büyük sorunlarından birini oluşturmaktadır. Ülke yöneticileri, hem ekonomik hem sosyal bir sorun olan işsizlikle mücadeleye ayrı bir önem ve öncelik vermeli, soruna köklü ve kalıcı çözümler getirilmesi hedeflenmelidir. Her şeyden önce, işsizlikle yapılan mücadelede yeni bir vizyon oluşturulması gerekmektedir.
İşsizlikle yapılacak uzun soluklu bir mücadelede başarının sağlanması için:,
1- Öncelikle istihdam potansiyeli yüksek, daha çok emek-yoğun üretim tekniği kullanan, katma değer yaratan küçük ve orta boylu işletmelerin desteklenmesi gerekmektedir. Yasal ve yapısal düzenlemelerle reel sektörün işsizlikle mücadeleye daha fazla katkı koymasının önü açılmalıdır.
2- Üreten kesimlerin nitelikli işgücü talebini karşılayacak olan meslek eğitiminin, yaygınlaştırılmasına ve geliştirilmesine ilişkin önlemler hayata geçirilmelidir. Çünkü kalifiye eleman yetersizliği, Türkiye'deki istihdam sorununu büyüten en önemli etkenlerin başında gelmektedir. Bir başka deyişle, 'mesleksizlik' sorunu işsizliği besleyen bir etken olmaktadır.
Kalifiye eleman açığı
İESOB bugüne kadar pek çok platformda, modern mesleki eğitimin ülkede kurumsallaşarak yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etmiştir.
İzmir Birliği, meslek eğitimini ülke kalkınmasının anahtarı olarak görmektedir. Türk toplumuna mesleki eğitimin getirileri doğru anlatılmalı, gençler meslek sahibi olma yönünde özendirilmelidirler.Yeni dünya koşulları, gelişen teknoloji, günümüzde toplumsal yaşamda olduğu kadar iş hayatında da önemli değişiklikler yaratmaktadır. Bu durum esnaf sanatkarlar için bazı zorlukları ancak bunun yanında da bazı fırsatları beraberinde getirmektedir. Kuşkusuz bu fırsatları değerlendirmek için üyelerimizin istikrarlı şekilde kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Kendini yenileyemeyen, teknolojiyi takip edemeyen işletmeler, zamanla itibar ve pazar kaybına uğramakta ve zincirin devamında daha ağır ekonomik koşullarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Esnaf sanatkarlar, gelişmelerden olumsuz yönde etkilenmemek için mesleki eğitime sıkı sıkı sarılmalı ve meslekleriyle ilgili yenilikleri yakından izlemelidirler. Esnaf sanatkarlarımızın teknolojik gelişmeler karşısında, meslek eğitimini önemseyerek eksiklerini telafi etmeleri ve sosyal niteliklerini doğru kullanarak yeni düzende kendilerine üstünlük sağlamaları mümkündür. İESOB, üyelerine mesleki eğitim alanında doğru rehberlik edebilmek için önemli çalışmalar gerçekleştirmektedir. İzmir Birliği, kendi faaliyetlerinin yanı sıra, eğitim çalışmaları yapan odaları da desteklemeye özen göstermektedir. Kuşkusuz bu noktada ülke yöneticilerinin, verilen mesleki eğitimin sürekliliğini ve verimliliğini artıracak düzenlemeleri hayata geçirmesi de zorunludur. Gerek halen faal olarak çalışan işletmelere gerekse geleceğimizin ümitleri olan gençlerimize yönelik verilecek meslek eğitiminin kalitesi artırılmalıdır.
Şura'da tartışılmalı
Bu bağlamda meslek liseleri, meslek yüksek okulları ile esnaf ve sanatkarlar arasında hem eğitimin hem de üretimin niteliğini artırmaya yönelik işbirliği modelleri tasarlanmalı, öğrencileri iş hayatına, esnaf sanatkarları da okullardaki öğrenim sürecine daha fazla katacak yöntemler geliştirilmelidir. Bu doğrultuda gerçekleştirilecek düzenlemelerin verimliliği için de esnaf sanatkarların bağlı bulundukları meslek kuruluşları ile diyalog içinde çalışmaların yapılması önem kazanmaktadır. İESOB, Haziran ayında düzenlenecek Esnaf ve Sanatkarlar Şurası'nın bu tür modellerin tartışılması için ideal bir zemin oluşturacağına inanmaktadır. Bu nedenle İzmir Birliği, mesleki eğitim alanındaki görüşlerini Mart sonunda Ankara'da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen Esnaf ve Sanatkarlar Şurası'na Hazırlık Çalıştayı'nda dile getirmiştir. İzmir Birliği, her biri konularında uzman olan danışmanlarıyla ve yöneticileriyle Şura Hazırlık Çalıştayı'na geniş bir katılım sağlamış ve pek çok konuda olduğu gibi meslek eğitimi alanında da hazırlanan raporlara görüşlerini yazdırmıştır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.