Türkiye'de yeni dönem ve ekonomi...
Kuşkusuz Türkiye'nin daha yüksek ve sürdürülebilir büyüme hızlarına ihtiyacı bulunmaktadır. Ancak gerek küresel gerekse ulusal ekonomik konjonktürdeki belirsizlik ve dalgalanmalara rağmen ekonominin bu oranda büyümesi de olumludur.
Öte yandan, büyümenin detaylarına bakıldığında, yılın ilk çeyreğinde özel tüketimin yüzde 4.5, kamu tüketiminin yüzde 2.5 oranında büyüdüğü, buna karşın yatırımlarda herhangi bir artışın bulunmadığı görülmektedir. Aynı dönemde mal ve hizmet ihracatı binde 3 oranında gerilerken ithalat yüzde 4.1 oranında artmıştır.
Tüketim harcamalarının yüzde 4.5 oranında büyüdüğü bir ekonomide sanayi sektörü üretiminin artmaması, ihracatın gerilerken ithalatın tüketime paralel oranda artması düşündürücüdür.
Zira halkın tüketim talebini önemli oranda arttırdığı, ihracatın gerilediği bir durumun somut bir anlamı bulunmaktadır; tüketim daha çok ithal mallara yönelmiştir. Daha net ifade etmek gerekirse yılın ilk çeyreğinde ekonomi tüketime ve ithalata dayalı olarak büyümüştür.
SİYASİ İSTİKRAR
Türkiye 8 Haziran genel seçimlerini geride bırakmış, yeni bir döneme pencere açmıştır. Gelinen noktada siyasi parti temsilcilerine düşen, vakit geçirilmeden yeni bir hükümetin işbaşına gelmesidir.
Türkiye'nin ve Türk ekonomisinin zaman kaybına tahammülü yoktur. Pek çok yapısal sorun ve ekonomide alınması gereken önemli tedbirler bir an önce yeni hükümetin göreve başlamasını zorunlu kılmaktadır.
Elbette ki Türkiye'de bir hükümet kurulacaktır. Mühim olan bu hükümetin hızla kurulması ve hükümet programında ekonomiye öncelik vermesidir.
Çünkü 2015 yılının ilk çeyreğine ilişkin veriler bize ekonomiye daha fazla odaklanılması gerektiğini ve kısa vadede büyüme açısından bazı risklerin bulunduğunu göstermektedir. Türkiye, gerekli yapısal dönüşümün gerçekleştirilmesine ve üretim öncülüğünde büyümenin sağlanmasına ihtiyaç duymaktadır.
YATIRIM İKLİMİ
Daha güçlü ve sağlıklı bir ekonomi için yatırım ikliminin bir an önce iyileştirilmesi gerekmektedir.
Yatırım ikliminin iyileştirilmesi ise, reel sektöre, üretime ve yatırımlara yönelik etkin kararların alınmasına ve düşünülen tedbirlerin kararlılıkla uygulanmasına bağlıdır.
Kısaca yatırım ikliminin iyileştirilmesi, ekonomideki istikrara, ekonomik istikrar da o ülkedeki siyasi istikrara bağlıdır.
Bu nedenle Türk toplumu, özellikle reel sektör üyeleri, siyasilerden ve ülke yöneticilerinden uzlaşı içinde yeni hükümetin hızla oluşturularak işbaşına getirilmesini beklemektedir.
İzmir Esnaf Teşkilatı tüm siyasi liderlerin gereken hassasiyeti göstereceğine, asgari bir müşterekte buluşup Türkiye'nin ilerlemesini hedefleyen yeni bir hükümeti iş başına getireceklerine gönülden inanmaktadır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.