İzmir’in turizm potansiyeli...
Turizmi canlandırmak ve sektörde farkındalığı artırmak amacıyla kutlanan 43. Turizm Haftası, bizlere kentimizin zengin turizm potansiyellerini bir kez daha hatırlatmıştır. Gerçekten de tüm Türkiye'de olduğu gibi, İzmir'de de önemli ve çeşitli turizm kaynakları bulunmakta, sektörün kent ekonomisine daha fazla katkı vermesinin gerekliliği tüm kesimlerce kabul edilmektedir.
TURİZM DEĞERLERİ
Çeşme, Alaçatı, Foça gibi sahil beldelerine, Bergama, Kınık, Selçuk gibi tarihi kimliği kucaklayan ilçelere, merkezde Kemeraltı, Agora, Asansör, Kordonboyu gibi değerlere sahip olan İzmir, turizm pastasından daha fazla yararlanmalı, sektörün kentin ekonomik hayatına ve refahına daha fazla katkı vermesi sağlanmalıdır.
İzmir'in turizm değerlerini ana hatlarıyla beş kısımda toplamak mümkündür:
- Sahil Beldeleri: Körfezin iki uç noktasından (Foça ve Karaburun) başlayan sayfiyelik sahil beldeleri doğası ve denizi ile turistlerin ilgi odağıdır.
- Tarihi merkezler: İzmir; Bergama, Kınık, Selçuk gibi tarihte çeşitli kavimlerin yaşadığı ve yüzyıllardır ayakta kalan eserler bıraktığı ilçelerin yanısıra, merkezde de Kemeraltı, Agora, Kordonboyu gibi tarihi dokulara sahiptir.
- Fuarlar: İzmir Türkiye'nin üçüncü büyük kentidir. Bölgenin ticaret merkezi, ihracat ve ithalat odağıdır. Kentte sık düzenlenen ihtisas fuarları, yurt içinden ve dışından yoğun ziyaretçi akımına uğramaktadır.
- Sağlık Turizmi: Turistler Şifne, Balçova, Bergama jeotermal ılıcaları gibi kaynaklardan yararlanmak için tedavi amacıyla kente gelmekte, konakladıkları süre zarfında ekonomiye katkılar sağlamaktadırlar.
- İnanç Turizmi: Selçuk ilçesine 9 km uzaklıktaki Bülbül Dağı'nda bulunan Meryem Ana Evi, Hıristiyan dünyası için büyük önem taşımaktadır. Ayrıca asırlardır İzmir'de yaşayan farklı mezhepler ve azınlıklar kentin kültürel ve sosyal hayatına renklilik kazandırmışlar, geride Havra Sokağı, Asansör gibi turistlik değerler bırakmışlardır.
ÖNERİLER
Kentin bu zenginlikleri doğru değerlendirilmeli, turizm sektöründen azami fayda sağlanmalıdır. Bunun için şu önerileri değerlendirmekte yarar bulunmaktadır:
- Herkes Dahil Turizm: Turizmde müşteriyi otel içinde tutan her şey dahil anlayışından uzaklaşıp, 'Herkes dahil turizm' sloganı ile turistlerin doğal-tarihi yerleri ve şehir merkezlerini gezmesi sağlanmalı, turizm gelirleri ticaret yaşamının her katmanına yayılmalıdır.
- Tur güzergahları: İzmir'deki kuruluşlar turizm şirketleriyle bir araya gelerek kentin çıkarları doğrultusunda yeni güzergahlar hazırlamalıdırlar. Bugünkü durumda, hava alanımız Bodrum, Pamukkale gibi turizm merkezlerine geçmek için bir basamak olmakta, çoğu kez kafileler İzmir'i görmeden yollarına devam etmektedirler.
Ayrıca Türkiye'nin üçüncü büyük kenti olan İzmir'den yurtdışına peroyidik uçuşlar yapılmamaktadır.
Öte yandan tur operatörleri, Ödemiş, Tire, Bergama, Selçuk gibi arkeolojik ve kültürel değerlere sahip olan ilçelerimizi programa almamakta ya da turistlerin ilçe merkezlerinde dolaşmasına imkan vermemektedirler.
Oysa kısa sürelerle de olsa turistlerin dolaşması, ilçelerin kalkınması için büyük fırsatlar yaratacaktır.
- Kruvaziyer turizmi: İzmir ve İzmir esnafı (özellikle Kemeraltı) için kruvaziyer turizmi ayrı öneme sahiptir. Kruvaziyer turizm hizmeti ile kente gelen turistlerden 'şehre giriş ücreti' adı altında alınan ayakbastı paraları kaldırılmalıdır.
- Güvenlik önlemleri: Turistik bölgelerde ve özellikle halkın yoğun bulunduğu yerlerde denetimler sıklaştırılmalı, devriye görevi yapan personel arttırılmalıdır.
- Yeni tesisler: İzmir'de, kıyı şeritlerinde ve tarihi mekanlarda ziyaretçilerin istirahat edecekleri, eğlenecekleri ve konaklayacakları tesisler yenilenmeli ve artırılmalıdır.
Bu tesislerde çalışan personelin eğitimine de ayrı önem verilmelidir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.