Mart sonunda yapılan seçimlerin ardından yeni dönemde görev alacak yerel yöneticiler mazbatalarını alarak görevlerine başlamışlardır.
Bu noktada öncelikle seçilen il ve ilçe belediye başkanlarına, meclis üyelerine, tüm mahalle muhtarları ve ihtiyar heyeti üyelerine yeni görevlerinde canı gönülden başarılar diliyorum.
Artık yerelde yaşanan sorunların mercek altına alınma zamanı gelmiştir.
Kentimiz, ilçemiz ve halkımızın menfaatleri icabı, yerel yönetimlerin başarılı olması, hepimizin ortak hedefi haline gelmelidir.
EKONOMİ İÇİN BÜYÜK FIRSAT
Yerel seçimlerin ardından Türkiye'de seçimsiz geçecek yeni bir dönem başlamıştır.
Yaklaşık 5 yıl boyunca herhangi bir seçim takviminin öngörülmediği bu süreç, yapısal reformların uygulanması ve katma değeri yüksek üretim modeline geçilmesi için bir fırsat olarak algılanmalıdır.
Ekonomik ve sosyal reformlara yoğunlaşılmalı, özellikle ekonomideki yapısal sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi hedeflenmelidir.
Sürecin sonunda cari açık sorununu çözmüş, katma değeri yüksek üretim yapan, üretimden aldığı güçle istikrarlı büyümeyi yakalamış sağlıklı bir ekonomiye kavuşmak, Türk halkının ortak beklentisidir.
PAKETİN ANA HATLARI
Bu düşüncelerle, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yeni Reform Paketi'ni doğru bir adım olarak değerlendiriyoruz.
Yeni Ekonomi Programı (YEP) doğrultusunda hayata geçirilmesi planlanan reform paketinde özetle;
- Üretim ve istihdamı artıracak, teşvik sistemini daha verimli hale getirilecek adımların atılacağı,
- İzmir Birliği'nin de uzun süredir gündeme getirdiği bir sorun olan, dolaylı vergiler yerine doğrudan vergilere ağırlık verilmesi ve bu şekilde verginin tabana yayılması hedefi,
- Üyelerimizi de yakından ilgilendiren Hal Yasası görüşmelerinin hızlandırılması,
- Sermaye piyasalarının ve finans sistemlerinin güçlendirilmesi gibi konular yer almaktadır.
BAŞARININ ANAHTARI
Netice itibarıyla ülke yöneticilerinin yeniden ekonomiye ve reformlara odaklanma çabaları sevindiricidir.
Türkiye yerelde ve genelde kalkınmaya önem vermelidir.
Gerek yerel gerekse ülke genelinde sağlıklı bir kalkınma hamlesi için de, tüm toplum kesimlerinin inisiyatif almalarına imkan verecek bir anlayış benimsenmeli, yarınlar ortak akıl ile şekillendirilmelidir. Bu doğrultuda Türk toplumunda en büyük ve en önemli sosyo-ekonomik kesimi oluşturan esnaf sanatkarlarımız göz ardı edilmemeli, esnaf kesimi ile yoğun işbirliği yapılmalıdır.
Esnaf sanatkarlarımız önleri açıldığı takdirde, planlanan kalkınma hamlelerine en fazla katkıyı verebilecek kesimlerin başında yer almaktadır.
Özetle ekonomik ve sosyal hayatta planlanan çalışmaların başarısının anahtarı, esnaf sanatkarlarımızda olacaktır. Üyelerimizin toplum içindeki sayısal ağırlıkları, ekonomiye verdikleri katma değer, istihdam ve üretim potansiyelleri göz önüne alınmalı, esnaf sanatkarlara daha fazla özen ve önem verilmelidir.