Korona virüsü dışındaki hastalıkları da unutmayalım
Halihazırda 40 milyona yaklaşan vaka sayısı ve 1 milyonu aşan ölüm oranı ile tüm dünyanın hastalık gündemini oluşturan Kovid-19 pandemisi, diğer hastalıklara yönelik farkındalığı neredeyse ortadan kaldırdı.
Tüm ülkeler sadece korona virüsüne odaklanmış durumda. Kasım ayında yapılacak ABD Başkanlık seçimlerinin sonucundan okulların açılmasına kadar her gelişme, insanlığın bu 200 nm (nanometrelik) mikroorganizma ile mücadelesinin başarısına bağlanmış durumda. Bir yandan Faz 3 aşamasında olan 30'u aşkın aşı çalışması umudumuzu artırırken, öte yandan kışın yaklaşması ile beraber semptom ve klinik seyri bu hastalıkla büyük benzerlik gösteren grip ve soğuk algınlığı benzeri hastalık mevsiminin yaklaşması ile beraber iki pandemi yükünün olabileceği endişesi uzmanların kaygılarını artırıyor.
İngiltere Kamu Sağlığı Direktörü Prof.
Dr.Yvonne Doyle, "Dünyanın, grip ve Kovid-19 gibi çifte bela ile uğraşması, tarihin göreceği en kötü senaryo olabilir" diyor.
KANSER 9 KAT FAZLA
Bu yazımda, pandemiye konsantre olan insanlığın diğer hasta gruplarına olan ilgisinin bir şekilde korunması üzerinde durmak istiyorum. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre, Kovid-19'dan ölen insanların dokuz katını kanser hastalığı orijinli olarak kaybediyoruz. TUİK verileri bağlamında ise, ülkemize baktığımızda, her 5 ölümden birisinin kanser nedenli olduğunu görüyoruz. Bugün pandeminin dünyadaki merkezlerden birisi olan ve vaka sayısı 7.7 milyona yaklaşan ABD'de, Kovid-19'a bağlı ölümler 200 binleri geride bırakmış durumda. Yine Amerika'da yıllık 1.806.000 yeni kanser vakası için tanı koyulurken yıllık kansere bağlı ölüm sayısı ise 606.000 civarında.
EKONOMIK AÇIDAN DA ÖNEMLI
Tüm dünyada her sene 14 milyon insana kanser tanısı konuyor, kansere bağlı hastalıklar yüzünden de 9.6 milyon kişi yaşamını yitirmekte. Ülkemiz için rakamlar sırası ile 148 bin ve 92 bin.
Bu hastalık için küresel bazda yapılan harcamalar 2 trilyon dolara yaklaşmakta.
Sürekli olarak vurgulanan 'Erken tanı hayat kurtarır' cümlesi, konu ekonomi olunca da önemini koruyor çünkü hedef gruplara yönelik yapılacak 1.1 milyar dolarlık erken tanı çalışmaları sonucu olası 100 milyar dolarlık tedavi harcamasını ortadan kaldırmanın mümkün olduğu hesaplanmış. Bu noktada önemli olan kansere yönelik bilincin artırılması ve farkındalık yaratılması. Günümüzde, her üç kadından birinin ve her iki erkekten birinin yaşam süreleri içinde kanser ile karşılaşmaları beklenmektedir.
Bu oranlar, küresel anlamda epidemi veya pandemi terimlerinin kullanıldığı Kovid-19 viral hastalık salgın durumlarına benzer bir durumu ortaya koymakta.
YASLI NÜFUSLA ORANTILI
Bu konuyu, Ekim ayının meme kanseri bilinçlendirme ayı olması nedeni ile ele almak istedim. Kanser vakalarının artmasının en baskın nedenleri, dünya nüfusunda yaşlı oranındaki artış. Kanser ileri yaşla riski artan bir hastalıktır.
Bugün, fast food tarzı beslenme kanser gibi hastalıklar için en önemli faktörlerdendir.
Kırmızı et ve yağ başta olmak üzere hayvansal ürünler, alkol ve gazlı içecekler modern hayatın getirdiği zehirlerdir.
Kanserde, genetik geçiş oranının en yüksek olduğu tür meme kanseridir ve oranı %10-15 düzeyindedir. Oysa sadece tütün ürünlerinin tüketilmesinin bile olumsuz etkilenim gücü %33'dür. Ayrıca hareketsizlik, aşırı kilolar, hava kirliliği de en büyük tetikliyicilerdendir.
HASTANEYE ULASAMADAN
Uzun vadeli gelecekte, kanserin oluşum mekanizmalarının tamamen anlaşılması ve kansere bağlı ölümlerin bütünüyle ortadan kaldırılması söz konusu olacaktır ama şimdilik Kovid-19 pandemisi ile uğraşırken sadece Afrika'da bu salgın nedeni ile hastaneye ulaşamayan sıtma, verem ve AIDS tanılı vakaların 1 milyonunun maalesef kaybedildiğini unutmayalım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.