• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Giriş Tarihi: 11 Mart 2023, 18:29

Doğrusu CoVid-19 pandemisi, 11 milyon insanımızı etkileyen deprem gibi afetler yüzünden soluksuz çalışan tıp personeli için, bir bayram atmosferi ortalıkta yok ancak en azından özveri ile görevlerini yapan hekimlerimizi anmadan geçmeyelim. Tıp tarihi, insanlığın salgın hastalıklarla mücadele tarihi olarak ele alınabilir. Ortaçağın karanlığında, salgın hastalıklar kentleri ölüme hapsetmişti. Veba, verem, sıtma ,çiçek ve kolera gibi hastalıkları geçtik SARS, MERS, HIV/AIDS, Ebola ve CoVid gibi hastalıklar, son yıllarda hiç gündemden düşmedi. Ancak, tıp tarihinde kuduz, kolera, veba aşılarını bularak onurlu yerlerini kazanan L.Pasteur ve W.M.Haffkine gibi bilim insanlarının arasında, CoVit aşısı Biontech'i geliştiren iki Türk insanını yani Prof.Uğur Şahin ve Prof. Özlem Türeci'yi de göreceğimizden dolayı gururlanıyoruz.

SALGINLAR GELIP GEÇICI
An itibari ile dünyamızda 8,020,884,404 insan yaşıyor ve her gün 151,092 bebek doğuyor. Günlük ölüm sayısı ise 75,660 kişi. Co-Vid-2 Pandemisinde Toplam vaka sayısı 681,090,777 oldu, yani neredeyse her yüz dünya vatandaşının onu bu hastalıktan etkilendi. Küresel boyutta toplam ölüm sayısı ise 6,808,373 oldu. Kabaca halihazırda yaşayan her 100 kişiden birisi bu pandemi yüzünden vefat etti. Bu enfeksiyon sonrasında hastalığı atlatarak iyileşen insan sayısı da 654,040,877 kişi. Son zamanlarda vaka sayıları oldukça düştü, ancak mevsimsel olarak benzer semptomlu ama hafif seyirli nezle ve grip gibi hastalıkların yoğun olması, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandeminin sona erdiğine yönelik ilanı geciktiriyor. Durum onu gösteriyor ki, ülkemiz ve dünya, SARS-CoVd-2 pandemisini, en geç 2023'ün ilkbaharında geride bırakmış olacak.
Nihayetinde, Henryk Sienkiewicz'in Qua Vadis kitabında yazdığı gibi "Salgın hastalıklar da fırtınalar ve savaşlar gibi gelip geçiyor."

BATI MÜFREDATINA UYGUN
Bilindiği gibi ülkemizde, ilk modern tıp okulunun açılış fermanını yayınlama onuru II. Mahmut'a aittir. 14 Mart 1827'de 'Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire' ismi ile vaka-i Hayriye diye bahsedilen reformlar kapsamında, ordu içinde artan cerrah ihtiyacını karşılamak için tıp okulunun ihdası gerekmiştir.
Şehzadebaşı'ndaki okulda, ilk zamanlar Hekimbaşı Mustafa Behçet ve Molla Abdullah denetiminde geleneksel medrese eğitimi yapılsa da 1836 yılında Gülhane'deki Otlukçu Kışlası'na taşınması ile 1839'da 'Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane' adını alır ve çağdaş batı müfredatına uygun eğitim yapar. Kadrosu, Avusturya Joseph Tıp Akademisi'nden getirilen kurucu öğretim üyeleri Charles Ambroise Bernard ve Sigmund Spitzer ile zenginleşir. 1847'de Avrupa'da da geçerli bir tıp fakültesi hüviyeti kazanmış, Cumhuriyet döneminde de (1933) ilk açılan üniversitenin tıp fakültesinin temelini oluşturmuş, 1945'de açılan Ankara Tıp ve 1954'de açılan EgeTıp fakültelerinin yolunu açmıştır.

TÜM DÜNYADA KUTLANSIN
14 Mart ise ilk kez Tıp Bayramı olarak 1919'da tıbbıye öğrencileri tarafından kutlanmış, 1937 yılından itibaren de gelenekselleşmiştir. Geçen sene, tüm dünyada SARS-CoV-2 Pandemisine karşı özveri ile çalışan tüm doktorların ve sağlık çalışanlarının onurlandırılması için, 14 Mart'ın tüm ülkelerde tıp çalışanlarına yönelik özel bir gün olarak kutlanması için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Dünya Sağlık Örgütü direktörüne birer mektup yazmıştım. Umarım, genel kabul görür ve tüm 14 Mart, dünyada Tıp Bayramı olarak kutlanır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.