Yeşilay ve nikotin kullanım bozukluğu
YENİ BAĞIMLILIK TÜRLERİ
Yeşilay İzmir Şube Başkanı Necmettin Gülak ile Yeşilay Haftası'nda bir araya geldik. Özgün ve başarılı çalışmalara imza atan Gülak ve ekibini kutladık.
Kuruluş yıllarında, zamanın ruhu içinde alkol, uyuşturucu madde ve kumar gibi bağımlılık türleri üzerinde daha fazla durulsa da günümüzde çalışma alanları çeşitlenmiş, sigara ve teknoloji bağımlılığı dahil bir çok zararlı alışkanlıklar mücadele tüzüğüne eklenmiş. Biliyorsunuz 9 Şubat da Dünya Sigarayı Bırakma Günü idi. Bu konuda küresel tütün endüstrisini incelediğim bir makale kaleme aldım ama sayın Necmettin Gülak ile beraber Yeşilay'ın web sayfasını incelerken buradaki bazı bilgilerin köşeme taşınmasının okuyucularımız için yararlı olacağını düşündüm.
Başlığa da taşıdığım "Nikotin ya da tütün kullanım bozukluğu' terimlerini hiç duymasanız bile, ne ile ilintili olduğunu hemen anladığınızdan şüphem yok! Bu, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) bir tanımı.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre nikotin kullanım bozukluğu olarak da isimlendirilen tütün bağımlılığının temel belirtileri şunlar: Kullanımda kontrol etme yeteneğini kaybetme, sigara kullanımının diğer etkinliklere göre her zaman öncelikli olması, zararları veya olumsuz sonuçları görülmesine rağmen kullanıma devam edilmesi, giderek nikotine tolerans geliştirilmesi ile tüketim miktarının artırılması, sigara kullanımının kesilmesi veya azaltılması ile bazı yoksunluk belirtilerinin vücutta hissedilmesi, sigara kullanımının sebep olduğu ya da artırdığı toplumsal ya da kişisel sorunlar oluşmasına rağmen içmeye devam etme, hatta tehlike oluşturma potansiyeline maruz durumlarda örneğin yatakta sigara içme ve uyuma ya da işini engelleme davranışları gösterme vs.
1 AY DÜZENLİ KULLANIM
Dünya Sağlık Örgütü, "tütün kullanım bozukluğu tanısı" konulabilmesi için, bireylerin en az bir ay düzenli olarak sigara kullanmasını yeterli görüyor. Sigaradaki 3000'in üzerindeki toksik madde dışında özgün madde nikotindir ve şiddetli bağımlılık yapar. 90-120 dakika boyunca alınmadığında, yoksunluk belirtileri ortaya çıkar ve bunlar kolay kızma ya da öfkelenme, baş dönmesi, uykusuzluk, iştah artışı, kas spazmları, tansiyon düşmesi ve depresyon şeklinde sıralanır.
Bu belirtiler sigara bırakıldığı ilk günlerde yüksek düzeyde hissedilse de yoksunluk zamanla azalarak yok olur. Bu süreç, uzman desteği ile kolaylaştırılabilir.
Gelinen noktada sigara kullanımı önemli bir halk sağlığı sorundur ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Tütün Kullanım Trendleri Raporu'na göre toplumdaki genel hastalık yükünü ve erken ölüm riskini artırmaktadır. Yine aynı rapor, sigara içiminin erken ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olarak belirtmekte ve tüm ölümlerin üzerinde yaklaşık yüzde 20 etkili olduğu vurgulanmaktadır.
Bu noktada pasif içicilik üzerinde de durmak yerinde olur. Sigaranın yakılması ile tütün içindeki toksik (zehirli) ve kansere neden olabilecek maddeler havaya yayılarak, sadece içen kişinin değil yakınındakiler için de zehirli bir ortam oluşturarak pasif içicilik ya da ikinci el tütün dumanına maruz kalma durumu oluşturmaktadır.
Pasif içicilikte, ortamda içilen her üç sigaradan birisini tüketmiş kadar olumsuz sonuçlar söz konusudur. Sigara bırakma tedavisinde psikolojik destek ve ilaç tedavisi büyük önem arz eder ve 115 no'dan Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) ile iletişime geçerek Yeşilay'ın uzmanlarından yardım alınabilir. Ne diyelim, umarız ülkemiz, sigara dumansız bir hava sahasına sahip olur, gelecekte!.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.