• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Pamuk, refah ve kapitalizmin ZEKİ HOZER

Pamuk, refah ve kapitalizmin

zeki.hozer@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21 Eylül 2024, 19:51
Refah, ister sosyal ister ekonomik referanslarla açıklansın, özünde yaşanılan devletin gayrisafi milli hasılası ve vatandaşlar arasında bölüşümü ile ilgilidir, yaşadığımız çağda da liberal Batılı demokratik ülkelerin tekelinde gibi görünmektedir!
Zaten terminoloji olarak 19. yüzyıl sonlarında Avrupa'da ortaya çıkmış, ikinci dünya savaşı sonrası da kapitalist batılı ülkelerde uygulama safhasına geçebilmiştir. Burada, ünlü İngiliz ekonomist, sosyal reformcu ve politikacı William Beveridge'in, 1942 yılında, hemen savaş sonrası yazdığı ünlü raporunda, 'refah devleti' kavramını ilk kez kullanması sonrasında, dönemin toplumbilim araştırmacıları arasında genel kabul gördüğünü hatırlatalım. Ancak dünyadaki üretim döngüsü, tarım devriminden radikal endüstriyel gelişmelerin bir çıktısı olarak refaha erişinceye kadar, binlerce yılı geride bırak zorunda kaldı. İşte o yıllar boyunca, pamuk gibi milyonlarca insanın geçim kaynağı olan tarımsal ürünler, dünyada imalat sektörünün ana girdilerinden birisi olarak, küresel ekonominin domino taşı oldu.

TEKSTİL ENDÜSTRİSİ
Dünyanın pamuk yetiştirmek için uygun 32-35 derece güney ve 37 derece kuzey enlemleri arasında ki coğrafi şeritte yaşayan çiftçiler, binlerce yıl, sıcaklığın 10 derece altına düşmediği iklim koşullarında, bu bodur bitkiyi ekip 160 ila 200 gün olgunlaşmasını bekledi. Kozalarından fışkıran beyaz yumuşak elyaftan iplik üretti ve kumaş dokumada kullandı. Eğer, pamuk ekiminden, toplanmasına, eğiricilerden dokuma tezgahlarına ve modern çağlarda da tekstil fabrikalarına kadar pamuğun izleri takip edilirse, neredeyse modern dünya kapitalizminin politik ekonomisinin tarihi yazılabilir. Pamuğun, toplumun kitlesel belleğinde kömür ya da çelik gibi daha somut ve devasa sanayi metalarının gölgesinde kalması, enteresan bir algı yanılmasıdır. Herhalde, duygusal ya da ideolojik bir olay olmalı. Ne de olsa kapitalizmin özündeki sömürü, el koyma, kölelik dahil bir çok olumsuz yapısal doğasını açıklamak için 'beyaz 'pamuk, fazlası ile asil ve temiz bir görüntü arz etmekte.
Esasında, pamuk kadar yaygın başka yaşamsal öneme haiz bitkisel ürünler hep vardı, örneğin pirinç, şeker, kauçuk vs.
Ama onlar pamuk gibi hem tarlalarda hem de fabrikalarda yani iki emek yoğun sektörde var olamadılar.
Zamanla da tekstil endüstrisi dünya ticaretinin dolayısı ile de kapitalizmin merkezine oturdu.

ALTIN YILLAR
Kapitalizm dediğimizde, mülkiyet haklarının akla gelmesi doğaldır. Ancak öncesinde mallara el konulan kaotik bir dönem söz konusu olmuştu. Hukukun hakimiyeti ve devletin desteklediği güçlü kurumlar,şiddet,zorbalık,talan ve sömürü sonrasında ortaya çıktı. Tarihsel düzlemde köle emeğine dayalı tarım, kapitalist ekonomiyi besleyen büyük parasal kazançların kaynağı idi. Son beş yüz yıl boyunca Amerika ve Afrika'da el konulan topraklar ve kölelikle sömürülen emeğin bir sonucu olarak biriken kapital, çoğu tarihçinin 'ticari kapitalizm' diye nitelediği bir dönemi yarattı. Zamanla insanların, sermayenin, hammadde ve malların dünyada hoyratça sirkülasyonu ve oluşturulan ilişkiler ağı, kapitalizmin dönüşerek hakim olmasının taşlarını döşedi. Nihayetinde de başta İngiltere olmak üzere Avrupa'nın başat devletleri, sermaye gücü ile devlet siyasi yapısını birleştirerek, yüzyıllar boyunca kitlesel şiddetle, ülkeleri sistematik olarak sömürgeleştirip günümüzden yüz yıl kadar önce, teknolojik sıçrama vasatında zenginliklerini arttırıp refah devletine ulaşmışlardır. John Maynard Keynes'in İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi isimli eserlerini 1936 yılında yayınlanmasından altı yıl sonrası ile 1975 yılı arası her ne kadar 'Refah Devletinin Altın yılları ' olarak kabul edilse de, buna yol açan global sömürge döngüsünü, hiç bir tarihçi, sosyal bilimci, ekonomist ve filozof unutmaz. Tüm bunlar, Sven Beckert'in 'Pamuk İmparatorluğu: Tek bir meta ile Kapitalizmin küresel tarihi isimli kitabında ayrıntılı olarak anlatılıyor. Kitap, Say yayınlarından Ali Nalbant çevirisi ile çıkmış. İnsanlığın oluşturduğu artı değeri yaratan emeği sömürerek kendi ruhunu inşa eden Kapitalizm tarihini, kadın-çocuk işçi ve ev ekonomisi varyantları ile küresel sektör yaratan endüstriyel bir bitki olan 'pamuk 'üzerinden takip etmek, sıradışı bir okuma bence. Herkese tavsiye ederim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.