• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • USD 37,9772
    EUR 41,6773
    GBP 49,4750
    CHF 44,5581
    JPY 26,0932
  • VavTv Canlı Yayın
Çin ve dünya ekonomisi ZEKİ HOZER

Çin ve dünya ekonomisi

zeki.hozer@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16 Şubat 2025, 06:50

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Ekonomik Görünüm (WEO) raporları, 2025 ve 2026 yıllarında küresel ekonomik büyümenin %3.3 seviyesinde olacağını öngörüyor.Halbuki tarihsel ortalama %3.7. Küresel manşet enflasyon beklentisinin bu yıl %4.2 ve gelecek yıl için de %3.5 projeksiyonu düşünüldüğünde, neredeyse dünya ekonomisi önümüzdeki iki yıl yerinde sayacak! Üstelik Trump sonrası öngörülemez politika kaynaklı gelişmelerin, finansiyel istikrarı ne kadar sarsacağı ayrı bir endişe ve karamsarlık sarmalı olarak uzmanları düşündürüyor! Çin ise, ortalamaların üzerinde büyümeye devam ediyor. GSYİH için beklentiler 2025 için %4.6, 2026'da da %4.5. Halihazırda Çin, dünyanın en büyük ihraçatcı ülkesi ve ikinci büyük ekonomisi. Yine de 13.7 trilyon dolarlık Çin ekonomisinde her şey yolunda gitmiyor. Çin ulusal istatistik dairesi (National Bureau of statistics) verilerine göre lokomotif sektör olan konut ve inşaatta ciddi durgunluk söz konusu. İşsizlik oranları da yüzde yirmileri geçmiş durumda.Ama yine de hiç kimse Çin'in büyüme hikayesinde sonun başlangıcında olduğunu düşünmüyor!Devletin kurucusu Mao Zedong zamanında merkezi planlama ve dışa kapalı bir ekonomik program uygulayan Çin, Deng Xiaoping döneminde de piyasa odaklı bir model ile deyim yerinde ise bir mucizeye imza atmıştı. Çağdaş Çin yazarlarından Yu Hua, 'on sözcükte Çin' isimli eserinde bu süreçi edebi bir dille anlatır: "Bir uçtan diğer bir uca savrulduk.. Hızlı ekonomik büyüme, bir anda herşeyi değiştirdi. Tıpkı uzun atlama gibi maddi yoksunluk döneminden müsriflik dönemine, siyasi üstünlük döneminden parasal üstünlük dönemine, iç güdelerin bastırıldığı bir dönemden dürtüsel şehvet dönemine atladık." Yu Hua, Mao ve Xiaoping iktidarlarının da canlı tanığı olarak şunları aktarıyor: "Mao Zedong ideolojisi ve kültür devrimi süreçinde, her şey siyah beyaz idi. Düşman her zaman haksız, biz ise her zaman doğru idik. Hiç kimse, bizim de haksız olabileceğimiz zamanlar olduğunu söylemeye cesaret edemezdi. Deng Xiaoping, 'ak ya da kara fark etmez, fareyi yakalayan iyi bir kedidir' mottosu ile, Mao Zedong'un topluma mal olmuş değerlerini alt üst etti. Bazen bir sözcük ya da sadece bir cümle, basitten karmaşıklığa doğru yol alır ve toplumun dönüşümünü başlatır!"

İNSANİ GELİŞMİŞLİK
Elbette, Çin özelinde konuyu ele aldığımızda,gerçekleşen ekonomik mucize, sadece sloganlaşmış lider nutukları ile gerçekleştirilmedi! Yarım asıra yakın bir zaman diliminde, kendi ülkelerinde siyasi doktrinleri koruyarak ana ekonomik programları tavizsiz uyguladılar. Yabancı sermaye ve teknolojinin ülkeye gelmesini sağlayan bir ekosistem inşa ettiler. Vergi indirimi ve teşvikler, özel ekonomik bölgeler, açık kıyı şehirleri ve serbest bölgeler kurdular. Kamusal bütçe imkanları ile sınırsızca destekledikleri ve daha sonra da Huawei ve şimdilerde Ege Bölgesinde yatırım arifinde olan BYD gibi global ölçekli şirketleri var ettiler. Kuşkusuz bol ve ucuz iş güçü de unutulmamalı! Şimdilerde, ihracat odaklı büyüme yanında iç talebi arttırmak perspektifinde arayışlar içindeler ayrıca genç nüfus için yasal zorunluluk olan 'tek çocuk' stratejisinden vazgeçmiş görünüyorlar.
Amaç, bu tür radikal olmayan uygulamalar ile devasa Çin ekonomisini ana raydan ayırmamak. Şu an Çinli iş gücü tam olarak 750 milyon kişi! Döviz rezervleri 3.5 trilyon dolar civarında... Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, kendisinin rüyasını, ülkesinin 100. kuruluş yılı olan 2049 yılında, her kategoride Çin'i, gelişmiş bir ülke haline getirmek olarak ortaya koyuyor. Burada bahsedilen hiç kuşkusuz insani gelişmişlik indeksi...

EŞİTSİZLİK ÜLKESİ
BM Kalkınma Programı (UNDP), yıllık insani gelişim raporlarına göre, 191 ülke arasında Çin, 79'uncu sırada. İlk üçte İsviçre, Norveç ve İzlanda yer alıyor. Endeks kriterleri, doğumda uzun ve sağlıklı bir yaşam beklentisi, insana yakışır bir yaşam standartları ile bilgiye ulaşım imkanları vs. Yu Hua da kitabında bu konuya parmak basıyor: "Ekonomik veriler harika ama dünyada kişi başına düşen yıllık gelirde 96. sırada bir ülkeyiz. Bu veriler bize, bugün dengesiz bir toplumda yaşadığımızı ya da halkın deyişi ile zengin bir ülkede yoksul bir hayat sürdüğümüzü gösteriyor. Bugünkü Çin, devasa bir eşitsizlik ülkesi. Bir tarafta şatafatlı, görkemli, diğer tarafta virane olmuş bir gerçeklikte yürüyor gibiyiz. Ya da aynı sahnede, sahnenin bir yanında komedi, diğer yanında trajedi oynanan garip bir tiyatroda gibiyiz!"(*) Trump sonrası beklenen olası Çin-Amerikan siyasi ve ekonomik savaşları ya da hızlı ve soluksuz bir ekonomik büyümenin Çin topografyasında, kümülatifte oluşturacağı sosyal ve fizik (çevre kirliliği vs) komplikasyonlar neler olur bilinmez ama şimdilik görünen yakın bir gelecekte dünyanın bir numaralı ekonomisinin Çin olacak! (*) Yu Hua, On Sözlükte Çin. Jaguar Kitap.2020

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.