Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları Millet İttifakı'nın en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor. Özellikle CHP'de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylık konusunda belirsizlik yaratan çıkış ve açıklamaları nedeniyle partililerin kafası iyice karışmış durumda. Bu karmaşaya bir de adaylık yarışında isimleri öne çıkan büyükşehir belediye başkanlarının güç savaşı eklenince karmaşa büyüyor ve çıkmaza dönüşüyor.
İSTANBUL'U KAYBEDEMEYİZ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adaylık ihtimaline "İstanbul'u "Belediye başkanlarının bir dönem daha görevde kalmaları gerekiyor" gibi söylemlerle karşı çıkan CHP liderinin gerekçeleri o kadar sığ ve temelsiz ki parti tabanında bile karşılık bulmuyor. Parti resmen İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu arasında bölünmüş durumda. Bu yarışa, sessiz ve derinden ilerleyip genel başkanına karşı erken bir mücadeleye girişmeyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da eklenince parti içi gerilim gün geçtikçe tırmanıyor.
KILIÇDAROĞLU HEP AYNI
Ancak maalesef CHP liderinin aday harcamak gibi kötü bir huyu var. Hem kendisi 'ben adayım' deme cesareti gösteremiyor hem de adaylık için ismi öne çıkan herkesi oyun dışı yapmak için her yola başvuruyor. Kendisine bu konuyla ilgili yöneltilen tüm soruları atlatmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce gibi kaçamayacağı bir adayla yüzleşmek zorunda kaldığı durumlarda bile seçimi kaybetme pahasına aday harcama huyundan vazgeçmiyor. Bunun en yakın örneği önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanmıştı. CHP liderinin adaylığını açıklayacağı İnce'yi kamuoyuna takdim ettiği toplantıda, "Eski öğretmen, yeni politikacı Sayın Muharrem İnce, gel bakalım buraya!" diye küçümseyici takdimi, 'zafer'e en başta kendisinin inanmadığının göstergesi olmuştu. Bu takdimi duyan birçok kişi de "İnce, kazanamayacağı bir yarışa sürülerek tasfiye ediliyor" yorumunda birleşmişti. Nitekim zaman bu ortak görüşün haklılığını ortaya koydu. Seçim gecesi dahil bütün kampanya boyunca İnce'nin nasıl yalnız bırakıldığı herkesin malumu. Bu sürecin sonunda da İnce'nin partiden tasviyesi ile sonuçlanan bir itibarsızlaştırma süreci yaşandı. Nihayetinde de İnce, kendi partisini kurarak CHP ile yolları ayırdı.
TARİH TEKERRÜR EDİYOR
Şimdi CHP'de yine benzer bir sürecin başlangıcı yaşanıyor. Yani bir nevi tarih tekerrür ediyor. Kılıçdaroğlu, ne adaylık ile ilgili net bir açıklama yapıyor ne de kendisi karşısında aday olması muhtemel isimlerin öne çıkmasına izin veriyor. Bundan sonra CHP içinde neler yaşanabileceğini tahmin etmek hiç zor değil. Bunun için sadece yakın geçmişi şöyle bir gözden geçirmek bile yeterli olacaktır. Zaten Kılıçdaroğlu da benzer bir süreç yaşanacağını her açıklamasıyla ortaya koyuyor.
TEMEL AMAÇ SEÇİMİ KAZANMAK DEĞİL Mİ?
CHP'den ayrılarak Memleket Partisi'ni kuran Muharrem İnce, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun temelsiz söylemlerine bir dizi ziyarette bulunmak için gittiği Kayseri'den cevap verdi. CHP liderine çağrıda bulunarak İmamoğlu'nun adaylığına karşı çıkılmasını eleştiren İnce, "Amaç seçimi kazanmak değil mi? Yok İstanbul'u veremezmişiz. İstanbul'u ver Türkiye'yi al kardeşim" diye cevap verdi.
'BANA YAPTIKLARINI SİZE YAPMASINLAR'
AYNI açıklamasında Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı da uyaran İnce, "Adı geçen belediye başkanlarına da sesleniyorum; dikkatli olun, bana yaptıklarını size yapmasınlar. Sandıkları boş bırakırlar, haberiniz olsun. Ben baştan söylüyorum" ifadelerini kullandı.
