Masa 6 liderden ibaret değildir
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala muhalefet cephesinde adaylık bilmecesi devam ederken masadaki liderler ve ismi adaylık için geçenler arasında da ciddi tartışmalar yaşanıyor.
Bu süreç doğal olarak adayın açıklanmasına kadar en keskin haliyle sürecek. Hatta aday açıklandığında da biteceğini sanmam. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylık için verdiği mücadele ortada. E bu mücadeleye karşı yürütülen oyunlar, planlar da herkesin malumu. Kemal Bey'in adaylığına en ciddi itiraz edenlerin başında İYİ Parti lideri Meral Akşener geliyor. Onun adayı ise Ekrem İmamoğlu. İBB Başkanı da sürecin başından bu yana Akşener'den aldığı güçle son derece özgüvenli davranıyor.
CHP İstanbul örgütünü de Genel Merkez'i de pek takmıyor.
Çünkü hem İYİ Parti'yi hem de HDP'yi deyim yerindeyse avcunun içinde görüyor.
Altılı Masa'ya boşuna 'benzemezler ittifakı' denmiyor. Taban tabana zıt olarak görülen kesimler ittifaka hem masadan hem de dışarıdan destek verebiliyor çünkü. CHP'de giderek Kemal Kılıçdaroğlu isminin öne çıktığı aşikar ama Akşener ve İmamoğlu'nun oyuna nereden gireceği hala belirsiz.
İşte bu belirsizlik uykuları kaçırıyor olmalı ki, partisinin CHP liderini daha sempatik hale getirme çabaları tavan yapmış durumda.
EMEK HIRSIZI İMAMOĞLU
Kılıçdaroğlu'nu aday olarak görmek isteyen CHP içerisinde, iki isme de ciddi tepki var.
Bunun son örneğini de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sahneledi. CHP Hamburg Birliği tarafından düzenlenen "Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Demokrasi Mücadelesi" başlıklı panelde konuşan Kaftancıoğlu, İstanbul seçimlerinin mimarının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi.
Bunu söylerken de İmamoğlu'nu emek hırsızı olarak göstermeyi ihmal etmedi.
Aynen şunları söyledi Kaftancıoğlu:
"Siyasetçiler genelde başkalarının emeğinin üzerine konmayı severler. Bu bir alışkanlık oldu. İstanbul seçimlerinin mimarı, tüm Türkiye'de sadece İstanbul değil inanılmaz bir strateji ve kararlılıkla süreci ilk günden kurgulayan hatta ilk günden değil 10 yıl öncesinden planlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'dur. O hak teslimini yapmak zorundayım." Herhalde daha fazlası hakarete girer diye düşünüp açıkça İmamoğlu'nun ismini vermedi.
AKŞENER DE ADAY GİBİ
Akşener de İmamoğlu'nun seçimi almasında en büyük etkenlerden biri olan HDP desteğini kanıksamış olmalı ki Güneydoğu açılımı olarak görebileceğimiz bir ziyaret gerçekleştirdi geçtiğimiz hafta sonu. Her ne kadar oralarda kendisine pek destekçi bulamasa da Akşener için büyük bir adım aslında. Kendini milliyetçi hatta muhafazakar kanatta tanımlayıp, HDP ortaklığında hiçbir bahis görmemek.
Seçim yaklaştıkça bukalemun misali renk değiştirip yeni şekillere giriyor ama bir yandan da kararlı, dediğim dedik modundan ödün vermiyor. Ne de olsa kritik seçim sürecinde CHP'nin kendisi ve partisi ile ilişkilerini tehlikeye atamayacağından emin. Bir de seçim sürecine yönelik dışarıdan yapılan provokatif müdahaleler var ki onların siyasetteki etkileri de vatandaştaki yansımaları da ayrıca tartışılır.
Bakalım seçim tarihi yaklaştıkça daha neler göreceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.