Kurultay değil günah çıkarma seansı
Partisinin kurultayında bugüne kadar CHP'den aldığı tek destek olarak gösterdiği 15 vekil transferinden pişman olduğunu ve bu yüzden çok bedel ödemek zorunda kaldığını söyleyen İYİ Parti lideri Meral Akşener, bu konuşmayı yaparken muhtemelen CHP'li belediyelerde, belediye meclislerinde kendilerine ayrılan kontenjanları tamamen unutmuştu.
SAHTE PİŞMANLIKLAR
Yoksa CHP'den aldığı tek desteğin vekil transferi olduğunu bu kadar gönül rahatlığıyla söyleyemezdi. Şu an İzmir gibi CHP'li belediyelerin yönetimindeki kentlerde hem belediye kadrolarında hem de meclislerde çok sayıda İYİ Partili görev yapıyor. Akşener, 2019'da kendi partisinin aldığı bu kontenjanları saymazken, HDP'lilerin belediyelerde yuva yapmasına da aldığı kadrolar nedeniyle hiç ses çıkarmamıştı. Şimdi işler istediği gibi gitmediği için tek faturayı CHP'ye yıkmaya çalışıyor. Oysa istedikleri iktidar değişimini sağlayabilselerdi bugün CHP'deki HDP'lileşme süreci yeni başlamış gibi konuşmazdı.
ZAMANINDA SES ETMEDİ
Şimdi HDP ile örtülü ittifakın kendilerine kaybettirdiğini açıkça dile getiren Akşener, 2019'dan bu yana CHP kontenjanlarını kullanarak istedikleri her adımı rahatça atabilen HDP'ye o zaman itiraz ederdi. Oysa öyle yapmadı. O zaman meydanlarda 'ittifakımızda HDP resmen yok, İYİ Parti ile HDP asla yan yana değil' diyordu. Ama kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklara göz göre göre itiraz etmiyordu. Hatta 14 Mayıs öncesinde bile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis çatısı altında legal hale getirmeye çalıştığı
HDP görüşmesini yaparken, 'sadece kendisini bağlar' diyerek şahsen bu pazarlıklarda bir rolü ya da payı olmadığını söyleyerek seçmenini kandırmaya çalışıyordu. Eğer işler yolunda gitseydi, herkes kendilerine düşen payı büyütmenin derdine düşecekti ve bu itirazların hiçbiri dile getirilmeyecek, hatırlanmayacaktı.
KAYBETMEK KİMİN UMRUNDA
Düşünün, Millet İttifakı seçimi kaybettiği halde ittifakın kazanan küçük ortakları rüyalarında kazanamayacakları vekil sayısına ulaşıp, sessizce kenara çekildiler.
Hiçbirinden seçimle ilgili bir özeleştiri gelmedi. Halbuki CHP'deki sağcılara yanaşma eğiliminin sonucu da seçim sonuçlarını muhalefet açısından olumsuz etkiledi.
Ama birinden bile bu konuda bir özeleştiri duyamadık. Çünkü onlar kaybedenler kulübünün kazanları oldular. Zaten iktidar hayali kuracak güç ve etkiye sahip değildiler.
Bu şartlar altında olabilecek en fazla kazanımı elde ettiklerinden kaybetmeyi önemsemediler.
Ama durum İYİ Parti açısından küçük ortaklar kadar berrak değil.
Akşener baktı, seçim hezimetinde CHP gibi büyük ortak gösteriliyor.
O da ne yapsın, Kılıçdaroğlu'na saldırmanın dayanılmaz konforuna kapıldı gitti. Her şeyden pişman olduğunu söyledi, resmen günah çıkardı, bundan sonra herkes kendi yoluna dedi, masayı bir kez daha devirip liderlik karizmasını kurtarmanın derdine düştü. Yoksa muhalefette sert esen değişim rüzgarının karşısında nasıl durabilirdi ki...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.