Akşener’in partisinde yaprak dökümü
Son günlerin siyasi gündeminde yer alan konuların başında İYİ Parti'deki istifa furyası geliyor. İlk başta CHP'deki sahte değişimin gürültüsünden pek öne çıkamadı bu furya ama son birkaç gündür art arda gelen istifalarla siyasetin gözünü İYİ Parti'ye çevirmesine neden oldu. Aslında İYİ Parti'deki bu kopuşlar yeni değil. 14 Mayıs seçimlerinden çok daha öncesine dayanıyor hatta.
Öyle ki İYİ Parti'nin kurucuları arasında yer alan Ümit Özdağ yeni bir parti kurup seçimlere bile katıldı.
Siyaset sahnesinde çok da uzun bir geçmişi olmayan bir parti için Meral Akşener'in partisinin kısa sürede geldiği nokta düşündürücü.
BÜYÜK BİR SAVRULMA YAŞANIYOR
Yavuz Ağıralioğlu gibi pek çok ismin yavaş yavaş partilerinden kopmasıyla birlikte zaten hız kazanan bu savruluş seçim sonrası giderek büyüyor. Üstelik yerel seçimlere kadar daha da büyüyecek gibi görünüyor. Bana kalırsa Akşener de yangına körükle giderek bu süreci hızlandırıyor.
Büyük iddialar ve büyük umutlarla yola çıkan bir muhalefet partisinin 7 yılda bu kadar büyük bir savruluşa mahkum olması şaşırtıcı gerçekten. Özellikle Meral Akşener'in en yakınındaki isimlerden biri olan Ümit Dikbayır'ın ortaya attığı yolsuzluk iddiaları parti tabanına dinamik koyacak nitelikte. Dikbayır, İyi Parti Genel Başkanı Akşener'in, aile bireylerinin, özel kalem müdürü ve eşinin banka hesaplarının inceletilmesini, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerindeki ihale ilişkilerinin de sorgulanmasını istedi. Bu parasal ilişkilerle ilgili şaibeli söylemler partinin güvenilirliğini daha da sarstı.
HER YERDEN AYRI DÖKÜLÜYOR
Akşener'in çoğunluğu eski MHP'lilerden oluşan ve yolda bulduğu isimlerle doldurduğu partisi her yerinden dökülüyor.
Tüm bu iddiaların yanı sıra İYİ Parti'nin yerel seçimlere tek olarak girme kararı vermesi, Meral Akşener'in olası seçim işbirliklerine de peşinen kapıları kapatması partilileri küstürüyor. Daha doğrusu siyasi gelecekleri açısından kaygılandırıyor.
Haklı olarak bir partinin tabelası altında siyaset yapma kararı almak aynı zamanda bu kararın her açıdan arkasında durmayı da gerektiriyor. Aynı şekilde Akşener ile birlikte İYİ Parti çatısı altında siyaset yapanlar da bu kararlarına karşılık bedeller ödediler. Hatta işadamı kökenli birçok ismin parti işlerinin finans ayağında da önemli katkılar sağladıkları konuşuluyor.
İşte özellikle o kişilerin partinin geleceği ve kendi siyasi ikballeri için kaygılı olmaları ve Akşener'in yanında durma kararlarını yeniden gözden geçirmek istemeleri muhtemel. Yani yerel seçimlere doğru gittiğimiz önümüzdeki bu dönem İYİ Parti'nin de Meral Akşener'in de çok daha ciddi sınamalara maruz kalması kaçınılmaz gibi görünüyor. Çünkü yerel seçimdeki adaylık süreçlerine yönelik itirazlarla birlikte parti içi muhalefet daha da kesinleşecek gibi görünüyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.