Yerel seçimlere doğru gittiğimiz bugünlerde iç siyasette çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. CHP'nin çalkantılı kongreleri ve Genel Başkan seçiminin yankıları sürerken bir yandan da İYİ Parti'nin istifa furyası gündemde.
Art arda yapılan açıklamalar gösterdi ki İYİ Parti fikir birliğinden çok çıkar ilişkileri üzerine kurulu bir yapı. Ve bu yapının başındaki isim olan Meral Akşener bizzat kendi çıkarlarına hizmet edecek bir organ olarak kullanıyor partisini. Durum böyle olunca Akşener'in çıkarlarıyla ters düşenler teker teker partiden ayrılıyor.
Çünkü bir siyasi oluşum ülkeye hizmet amacıyla kurulur. Daha doğrusu kalıcı olabilmesi için ülkeye hizmet gayesi taşıyor olması gerekir. Ancak şu an İYİ Parti'de bu birleştirici millete ve ülkeye hizmet çatısı yok. Partide tüm makamlar ve kritik görevler ülkeye hizmet edecek isimlerle değil bizzat Akşener'in çıkarlarına hizmet edecek isimlerle doldurulmuş.
Hal böyle olunca şahsi hırslara kapılan birçok isim, çıkar birlikteliği bittiğinde İYİ Parti ile de yollarını ayırıyor.
AKŞENER'İN ROLÜ BÜYÜK
Tabi burada partiden istifa edenleri suçlamak gibi bir derdimiz yok. Aksine bir siyasi oluşum olarak İYİ Parti'nin kuruluş ilkelerinde en başta yer alması gereken temel konuların bile geçen 7 yıllık sürede oturmamış, oturtulmamış olması. Burada tabiki lider olarak Meral Hanım'ın payı büyük.
Nitekim onca iddia ile siyaset sahnesine çıkan bir partinin liderlik koltuğunda oturmak öyle kolay bir iş değil. Akşener'in bu sorumluluğu üzerinde taşıyamadığı çok açık. Yıllardır siyasetin içinde olan, bakanlık makamına kadar yükselmiş Akşener'in bu kadar acemice hareket edeceğini ekip arkadaşları da tahmin etmiyor olmalı ki, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden bu yana İYİ Parti'den fikren büyük bir kopuş yaşanıyor. Ve son haftalarda bu kopuş fiilen de gerçekleşiyor.
BÜYÜK BİR İTİBAR KAYBI
Zaten seçim sürecinde 6'lı Masa'dan kalkarak halk nezdinde büyük bir itibar kaybı yaşayan İYİ Parti liderinin kaybı artık sadece seçmen de değil. Akşener, yakın çalışma arkadaşı Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır'ın iddiaları nedeniyle de daha çok uzun bir süre zor durumda kalacak gibi görünüyor. Çünkü parti kasasının boşaltılması öyle hafife alınacak bir suçlama değil. Art arda yaşanan istifaların yolsuzluk iddialarıyla ne kadar ilgisi var orası meçhul ama seçim sürecinde partililerin yaşadığı hayal kırıklıklarına seçim sonrası Akşener'in aldığı yerel seçime tek başına katılma kararının da yarattığı moral bozukluğu eklenince İYİ Parti'deki yaprak dökümünün daha uzun süreceği aşikar. Bir de yerel seçim sürecinde istifalarla sarsılan partiye seçimle yeni hayal kırıklıklarının da ekleneceğini düşünürsek İYİ Parti'nin oy oranlarının dibe vurması içten bile değil. Akşener ve ekibinin siyasi geleceği buradan bakınca karanlık görünüyor.
