CHP'nin yeni yönetimi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yerel seçimlerde tekrar aday yapılmasına pek sıcak bakmıyor biliyorsunuz. Hatta bu konuda Soyer çok dertli son dönemde. Çünkü mevcut büyükşehir belediye başkanlarından bazılarının yeniden adaylığı net şekilde zikredilirken onun ismi flu kaldı. Anket denildi, yeniden değerlendirme denildi, İzmir'de mevcut başkanımızın performansına ayrıca bakacağız denildi. Bu ve bunun gibi birçok kafa karıştırıcı daha doğrusu Soyer açısından umut kırıcı gelişme yaşandı son bir ayda. Soyer de haliyle moral bozukluğu ile ne yapacağını şaşırdı.
KEMAL BEY'İN TORPİLLİSİYDİ
Tabi bu durumun en belirgin nedeni kendisinin yeni genel başkanın belirlendiği kurultay sürecinde tercihini eski genel başkandan yana kullanması. Bu konuda doğru ya da yanlış yaptı demek doğru olmaz. Çünkü nihayetinde Soyer'i o göreve Kılıçdaroğlu getirdi. Getirdi derken elbette seçimi kazanarak geldi ama o göreve hazırlayan da, layık gören de Kemal Bey tabiki... Çünkü normal şartlarda bir sürü metropol ilçeyi yöneten isim vardı o dönemde büyükşehiri isteyen.
Soyer, Seferihisar'ın sakin şehir etiketinden faydalanıp büyükşehir koltuğunu kaptı. Hatta o dönemde de Kılıçdaroğlu'nun torpillisi olduğu çok konuşulmuştu.
O da kurultaya giden süreçte önce bir değişim rüzgarının etkisine kapılsa da daha sonra belki de değişimcilerin pek de umut vadetmemesinden olsa gerek dümeni ahde vefanın gereği olan Kılıçdaroğlu'ndan yana kırdı.
PR ÇALIŞMASINDAN İBARET
Zaten kendisi de, büyükşehire geldiği süreç içinde hakkında söylenenlerin sadece iyi bir PR çalışmasından ibaret olduğunu ardının ise boş olduğunu göstermişti. Onun döneminde gereksiz kutlama ve tanıtım kalemlerine milyonlarca lira harcanıp kentin borçlarına borç katılırken İzmir'in kronikleşmiş sorunlarına çare olunamadı. Artan nüfusla orantılı olarak giderek içinden çıkılamaz hale gelen trafik sorunu, Körfez'deki kirlilik, delik deşik yollar, özellikle deprem sonrası belediyenin kentsel dönüşüm konusunda kararlı adımlar atamaması gibi birçok konu Soyer'in hanesine eksi olarak yazıldı.
BUĞRA GÖKCE'NİN PAYI VAR
Ancak şimdi karşısına rakip olarak çıkan isimlerden adı en güçlü aday olarak geçen eski genel sekreter Buğra Gökce'nin de bu başarısızlıklarda payının olduğu unutulmamalı. Soyer göreve geldiğinde büyükşehirde tebrübeli bir bürokrat olarak görev yapıyordu Gökce.
Üstelik belediyenin bütün proje ve ihalelerine Aziz Kocaoğlu döneminden bu yana hakimdi. Soyer dönemi başladığında Gökce ağırlığı çoktan oluşmuştu.
Zaten bu ağırlıktan olsa gerek aralarında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle ilk firsatta İstanbul Büyükşehir'e gönderildi.
Şimdi Soyer'in karşısına Gökce'nin çıkması da bu yüzden. Gökce İzmir'de istediği gibi hakimiyet kurabileceği için aday olmak istiyor. Ama şimdi kimse açıkça söylemiyor ama Soyer'in başarısızlığında kendi hataları dışında Gökce'nin de payı var ve umarım bu fark edildiğinde İzmir için çok geç olmaz.