İzmir’e hayal mi gerçek mi lazım?
Yönetmek zor bir iş. Hangi büyüklükte bir birimi yönettiğinizden bağımsız olarak söylüyorum bunu.
Çünkü yönettiğiniz birimin büyüklüğü ne ölçüde olursa olsun sorunları, sıkıntıları da eşdeğer şekilde büyüyor. Bugün standart bir konut sitesinin yöneticisine de sorsanız, bir fabrika ya da işletmenin yöneticisine de sorsanız, bir yerel yöneticiye de sorsanız temsil ettiği makamların sıkıntılarıyla baş etmenin ne kadar zor olduğunu anlatacaklardır.
Konuyu bir kenti, bir ülkeyi yönetme noktasına getirdiğinizde ise karşınızdaki tablo çok daha karmaşık hale gelir.
HAZIRLIKLARI SORDUK
Geçtiğimiz günlerde Yeni Asır Gazetesi ekibi olarak, 31 Mart Yerel Seçimleri'nde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Sayın Cemil Tugay'a 'hayırlı olsun' ziyaretine gittik. Kendisiyle son derece nezaket çerçevesinde bir görüşme yaptık.
Görüşmemizde kendisinin bizlere aktardığı çalışmaların yanı sıra, bizler de kente ilişkin birçok sorunun çözümü konusunda hazırlıkları sorduk. İzmir'in dağ gibi birikmiş sorunu var. Her birimizin bu şehirde yaşayan insanlar olarak evden her adım attığımızda yaşadığımız ya da gözlemlediğimiz sorunlar var. Örneğin ben Karşıyaka'da yaşayıp, Konak'ta çalışan biri olarak deniz ulaşımının gelişmesini çok istiyorum İzmir özelinde. Ama maalesef yıllardır Körfez'in daha kullanılabilir hale gelmesi için doğru düzgün proje geliştirilmiyor. Çünkü İZDENİZ'e yapılan alımlar, proje geliştirilmeye için değil başka yerlere harcanıyor.
Körfez'in nimetlerinden nasıl daha fazla yararlanılır, nasıl İzmir trafiğine alternatif oluşturulabileceğine kafa yormuyor kimse.
GAYET NET AÇIKLADI
Başkan Tugay da bizim deniz ulaşımı ile ilgili sorularımıza gayet açık yüreklilikle tam da benim yukarıda anlattıklarım minvalinde cevaplar verdi. Körfez'de kullanılan gemilerin aslında iç körfeze uygun olmadığını, mevcut gemilerin son derece maliyetli olduğunu, yolcu kapasitesi çok fazla olan bu gemilerin ağır maliyetleri karşılayabilmesi için ciddi yoğunluk olması gerektiğini açık yüreklilikle anlattı. Bu anlattıkları Körfez'de yeni bir ulaşım modeline geçilebilmesinin ne denli zor olduğunu net şekilde ortaya koyuyor. Tugay'ın göreve gelir gelmez eleştirilmesine yol açan bunun gibi daha pek çok konu var. Şimdi sırf bu nedenlerle zamanında mevcut gemilere ödenen ağır maliyeti çöpe atma lüksü var mı? Tabi ki de yok. Devir tasarruf devri.
Öyle kendinden öncekilerin yanlış yaptığını düşündüğün bir şeyi kafana göre kolayca değiştirmek mümkün değil. Hele böyle bir devirde. Kamu kaynaklarının doğru kullanımı çok önemli. Öyle her göreve gelen "Ben bu işi beğenmedim yıkayım, istediğim gibi yenisini yapayım, nasıl olsa devletin malı deniz..." mantığının nelere mal olabileceğini daha önce çok gördük.
TABAN TABANA ZITLAR
O nedenle her göreve gelenden mucize beklemek yanlış olur. Evet mevcut yatırımlar ihtiyaçlara göre geliştirilebilir, bazen yanlış yapıldığı düşünülen bazı yatırımlardan vazgeçiledebilir ama bunların tamamının getirisi olduğu kadar götürüsü de olacaktır.
O yüzden oturduğunuz koltuğun elinizden geldiği kadar, imkanlarınız elverdiği ölçüde hakkını vermeniz gerekir. O nedenle ben Tugay'ı önceki başkan Tunç Soyer'e göre çok daha mantıklı, oy kaygısından çok, ayakları yere basan bir idareci olarak gördüm. Çünkü Tunç Soyer'i de göreve geldiğinde makamında ziyaret etmiştik Yeni Asır olarak. O zaman Soyer'in vizyoner biri olmakla birlikte ayaklarının çok da yere basmadığı izlenimini almıştım. Nitekim öyle de oldu. Görev süresi boyunca vaatlerinin çoğunu gerçekleştiremedi. Ama Tugay kişilik olarak Soyer'in tam tersi. Evet projeleri var ama hiçbiri hayal ürünü değil. İzmir için önce gerçekten gerekli olanı yapmak istiyor.
O nedenle Soyer'in hayal gibi sattığı birçok projeden İzmir'e daha çok zararı olacağı düşüncesi ile geri adım atma gereği duymuş.
Umarım amacına ulaşır çünkü İzmir'in hayale değil gerçek icraatlara ihtiyacı var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.