Nefes kesen film

İçinde olduğum kuşak nedeniyle kendimi çok şanslı buluyorum. Çocukluğumda sahip olduğum teknolojik olanaklarla, bugün sahip olduklarımı kıyasladığımda aradaki farkları görebilen, o günün nimetleriyle bugünü karşılaştırabilen biri olmaktan çok mutluyum. Gelişimin hızı nefes kesiyor. Ama dilediğin an nefes nefese yaşanan bir hayat da çok güzel. Yeter ki soluk alabileceğin durakları kaçırma...
Şimdi bu giriş neden yazıldı?
Ne bileyim? Haftalık yazımı yazmak için laptop'umun başına oturdum. Geçen Pazar izlediğim "Sosyal Ağ- The Social Network" filmini sizinle paylaşayım dedim. Önce yukardaki paragraf çıktı. Şimdi sadede gelelim...
***
Ben de dünyada facebook kullanan 500 milyon insandan biriyim. Her ne kadar son bir ayda facebook'a girecek zaman bulamadıysam da her gün telefonuma ollanan mesajlardan kimler tarafından arandığım uyarısı geliyor.
Vakit ayırmak şart. Şu sıralar kitabımı bitirme derdine düştüğümden facebook'u dışladım. Ama günde bir saatlik bir zaman ayırmak, dostlarla şöyle bir haberleşmek güzel bir duygu.

SİNEMADA FACEBOOK
Filminin sıkıcı olacağı düşüncesindeydim. Yanılmışım. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Yönetmen David Fincher öyle bir tempo tutturmuş ki neredeyse gözünüzü kırpmaya zaman kalmıyor. Oyuncular o kadar doğal ki.. Fincher, dramatik, sıkıcı ve durağan görünen bir öyküyü size öylesine baş döndürücü bir hızla anlatıyor ki. İşte sinema öğrencilerine ders diye gösterilecek bir film...
Bu filme şapka çıkarılır. Şimdi "Acaba Oscar gecesinde adını kaç kez duyacağız?" sorusunu sormaya başladım kendi kendime...
Filmin başrolünde facebook'u ortaya çıkaran genç delikanlı Mark Zuckerberg'i Jesse Eisenberg canlandırıyor. Adını ilk kez duydum ve ilk kez izledim. Performansı müthiş. Film boyunca tanıdık bir tek kişiye rastladım. O da müzik dünyasından Justin Timberlake. Kızımın teenage döneminde en çok dinlediği favori şarkıcılarından biri... Filmde Napster'in kurucusu rolünde ve o da çok başarılı.
***
2003 yılında Harvard Üniversitesi'nde okuyan bir grup öğrencinin kurduğu facebook en çok Amerika'da kullanılıyor. Ekim ayı istatistiklerine göre 500 milyon kullanıcıdan 140.4 milyonu A.B.D.'de... Sonra ikinci sırada sürpriz bir şekilde Endonezya'yı görüyoruz 27.9 milyon kullanıcıyla. Üçüncü sırada ve Endonezya'nın bir soluk gerisinde İngiltere var. Birleşik Krallık'ta 27.8 milyon kişi facebook kullanıyor. Ve ardından Türkiye... 70 milyon nüfusumuzun 22.9 milyonu facebook kullanıcısı olmuş... Bizi, Fransa, İtalya, Kanada ve Filipinler izliyor...

ÖZELLİKLERİ
Kullanıcılar kendi aralarında fotoğraf paylaşımı yapabiliyorlar. Şu anda yaklaşık 32 milyar fotoğraf yüklü facebook'a. Ücretsiz bir Pazar yeri uygulaması var. Satılık eşyalar, kiralık ve satılık evlerin alışverişi yapılabiliyor. Facebook'un video uygulaması ise; kullanıcıların birbirlerine YouTube ve benzeri sitelerdeki videoları göndermelerinin yanı sıra; özel mesajlar da dahil olmak üzere video kamerasıyla görüntü kaydederek bunu mesaj olarak göndermesini sağlıyor.
***
Haftanın ilginç filmlerinden biri de "Stone-Şantaj". Sıkıcı bulabilirsiniz. Ama sadece Robert De Niro, Edward Norton, Milla Jovovic üçlüsünün mükemmel performansını izlemek için bile gidilebilir...