Kul Ahmet'in türküsüydü:
"Dedi kaşın zülfikar mı? Dedim ki yay!
Dedi yüzün ne güzel. Dedim ki ay!
Dedi seni seviyorum. Dedim ki vay!
Dedi elde gönlün var mı? Söyledim yoh yoh!
***
Dedi senin işin nedir? Dedim seyran
Dedi senin neyin vardır? Dedim üryan.
Dedi sende bir şey var mı? Dedim sevdan...
***
Dedi gelip yanın varsam. Dedim ki he!
Dedi elin alıp tutsam. Dedim ki he!
Dedi seni alıp kaçsam. Dedim ki he!
Dedi bana varır mısan? Söyledim yoh yoh...
***
Dedi huyun şirin midir? Dedim ki he!
Dedi melek soyun mudur? Dedim ki he!
Dedi Ahmet yarin midir? Dedim ki he!
Dedi başka yarin var mı? Söyledim yoh yoh!"
***
1969 yılı. Disko Plak Şirketi'nden çıkan Esin Afşar'ın "Yoh Yoh" adlı 45'lik plağı deliler gibi satıyor. O günlerde Frank Sinatra'dan "My Way", Jose Feliciano'dan "Rain", Shirley Bassey'den "If You Go Away", Sandy Possey'den "All Hung Up In Your Green Eyes", Jean François Michael'den "Adieu Jolie Candy", Johnny Hallyday'den "Que Je T'aime", Beatles'dan "Something"de müthiş satan plaklar.
Hümeyra'dan "Kördüğüm", Timur Selçuk'tan "İspanyol Meyhanesi", Ajda Pekkan'dan "Boş Sokak", Barış Manço'dan "Ağlama Değmez Hayat" da satış rekorları kırıyorlar.
Müzikseverler gün aşırı sevdikleri plakları satın alıyorlar... Alan memnun, satan memnun, sanatçılar memnun... Kısacası müzik sektörünün, harika plaklar yayınlanan, korsansız, güllük gülistanlık günleri...
***
Ben Esin Afşar'ı o günlerde tanıdım. Aynı şirketin sanatçılarıydık. 1970'te Bulgaristan'da Altın Orfe Yarışması'nda, Selmi Andak bestesi, sözleri Metin Altıok'a ait " Gurbet Yorganı" adlı şarkıyla ortalığı yıkıp geçti. 1971'de İzmir Kadifekale Gazinosu'nda birlikte çalıştık. İzmir'de birlikte konser verdik. İzmir'de ben gezdirirdim onu. O kadar çok fotoğraflarımız var ki o günlerden...
***
Yıllar geçti. Çok nadir görüşüyorduk ama arkadaşlığımız sürüyordu. Bayram öncesi bir hatır sorayım, kitabımı da müjdeliyeyim dedim.
"Alo, Esin kız nasılsın?"
Bir sessizlik ve Esin'in kısık ve yorgun sesi:
"Ali ben hastanedeyim."
"Hayrola Esin, ne oldu?"
"Biliyorsun bir rahatsızlığım vardı, ilerledi. Oğlum habire kan bulmak için çabalıyor. B Rh pozitif."
"Esin, yarın Afyon'a gidiyorum. Bayram ertesi döneceğiz. Hemen hastaneye ziyarete geleceğim."
"İmzalı kitap da getir."
"Dayan arkadaşım, iyi olacaksın"...
Döndüm, aradım, ulaşamadım. Hastaneye sordum "yoğun bakımda" dediler.
Bir daha çıkmadı yoğun bakımdan. Cenazesinde arkasından el salladım...
İyi ki yaşadın arkadaşım. 40 yıl boyunca dik duruşunu değiştirmeyen müziğimizin şahini. Seni her zaman arayacak ve anacağız...