Televizyonda fırsat buldukça izlemeye çalıştığım programlardan biri de "O Ses Türkiye". Acun Ilıcalı'nın "American Idol"dan yola çıkarak başarıyla gerçekleştirdiği formatlardan biri. İyi sesleri, geleceğin yıldız adaylarını ortaya çıkaran bir program.
***
"O Ses Türkiye" dört ünlünün (Hadise, Mustafa Sandal, Hülya Avşar ve Murat Boz) oluşturduğu takımların mücadelesi halinde geçti. Bazen çok renkli, bazen sıkıcı. Güzel sesli, yetenekli gençleri izleme ve dinleme fırsatı bulduk. Bazen çok şaşırdık. Eline biraz fırsat geçince, çok kısa zamanda yetenekli gençlerin nasıl geliştiklerini, bir kaç ay içinde kendilerini nasıl aştıklarını hayranlıkla izledik.
***
Bu akşam final var. Dört takımın birincileri yarışacaklar. Bazen kendilerinin, bazen seyircilerin koruma altına alarak finale taşıdıkları finalistleriyle Hadise, Mustafa, Hülya ve Murat da bu gece son kozlarını oynayacaklar. Finalde iki kız iki erkek yarışmacı var. En iyiler mi kaldı finale? Kesinlikle hayır! Peki niye böyle oldu? Kimsenin suçu yok. Bir takımın diyelim ki finale yaklaşırken kendi son dördünün en iyileri kazara birer birer elenip en zayıfı finale kalırsa; son dördü çok güçlü bir takımın üç güçlü şarkıcısı mecburen saf dışı kalırsa finalde dengeler de bozulabiliyor...
***
Ben yarışmacıları izlerken bir çok genç için "Helal olsun, ne kadar güzel okuyor" dedim. İçlerinden bazılarını önce beğendim sonrasında çok kötü buldum. Elenip gidenler arasında "Yazık oldu" dediklerim o kadar çok ki... Sonuçta bu gece 4 finalist arasından "O Ses Türkiye" seçilecek. Dördünün de şu anda ne kadar heyecanlı olduğunu biliyorum. Oylamaların sonunda kazanacak olanın dışında üçünün ne kadar üzüleceğini de... Ama onlar kendilerine gönül veren, oy yollayan milyonlarca izleyiciyi etkilediler ve kendi hayran kitlelerini oluşturdular. Bu nedenle çok şanslılar. Önemli olan bundan sonrasını nasıl değerlendirecekleri...
***
Finalistler arasında benim hayranlık ve şaşkınlıkla izlediğim bir genç var. Mustafa Sandal'ın takımından İbrahim Şevki. Yarışmanın ilk günlerinde sıradan bulduğum ve önemsemediğim bu genç finale yaklaşırken bizleri öyle şaşırttı ve kendisini öylesine geliştirdi ki anlatamam. Müziğin her türünden şarkılar söyledi, birbirinden çok farklı türlerde okuduğu hemen her şarkının hakkını verdi ve takım kaptanlarını da, seyirciyi de hep ters köşeye yatırıp hakkıyla finalist olmayı başardı. Ben onu şarkıcı yeteneğiyle Fatih Erkoç'a benzettim. İbrahim Şevki, yarışmanın sonucu ne olursa olsun ele alınması, işlenmesi gereken, kolay bulunamayacak bir maden. Süper bir yetenek. Mütevazi kişiliğiyle de bu zamanda ender rastlanacak bir insan modeli...
***
İkinci favorim çok genç bir delikanlı. Murat Boz'un takımından Oğuz Berkay Fidan. Sesi çok iyi. Şarkıları çok doğru okuyor. Ne var ki yorumu eksik. Daha bir ruh katması gerekiyor. İlerde deneyim kazanıp çok iyi bir şarkıcı olacağına inanıyorum.
***
Elenen çok iyi kız şarkıcılar vardı. Finale Hülya'nın takımından Fatma İşcan ve Hadise'nin takımından Bihter Erkmen kaldı. Hem Hülya'nın hem de Hadise'nin asıl favori finalistlerinin bu kişiler olduğuna inanmıyorum. Şartlar bu ikisini finale taşıdı. Fatma, sadece arabesk ruhu olan şarkılar söyleyebiliyor. Yanık bir sesi var. Tek yönlü. Türkiye'nin sesi olamaz. Bihter ise çok batılı. O da Nil Karaibrahimgil tarzını benimseyen bir profille geldi finallere. Çocuksu, renkli ama yetersiz. Bu yüzden iki kız şarkıcıya finallerde hiç şans vermiyorum...
***
Acun Ilıcalı'nın "O Ses Türkiye" ve "Dans" yarışmalarının başarısında Tarık Sezer Orkestrası'nın büyük katkısı olduğuna inanıyorum. Tarık harika bir orkestra kurdu ve mükemmel vokalistlerle, süper bir iş çıkardı.
Müziğimizin son dönemlerdeki en büyük kazancı, eksikliği duyulan bir orkestradır.